Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18850 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10876 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : KONYA 4. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 04/05/2015NUMARASI : 2015/156-2015/495Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; Konya 1.Aile Mahkemesinin 2009/6 Esas 2009/440 Karar sayılı boşanma ilamıyla müşterek çocuk Osman adına 50,00 TL iştirak nafakasına ve nafakanın yıllık ÜFE oranında artırılmasına hükmedildiğini,tam olarak davalı tarafından ÜFE oranında artış yapılmadığını, okul ihtiyaçları nedeniyle bakım masraflarının arttığını belirterek iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 300,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı cevap dilekçesinde; takdir edilen nafakanın her yıl ÜFE oranında arttığını, mevcut gelir durumunda değişikliğin olmadığını, asgari ücretle çalıştığını, yeniden evlendiğini, iki çocuğunun daha olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece; tarafların aynı düzeyde ve sabit bir gelire sahip olması, davalının yeniden evlenip iki çocuğunun olması, önceki ilamdaki gelecek yıllardaki artış (ÜFE) hükmüne göre otomatik olarak artan nafaka miktarının uygun bulunması, davalının gelirinde değişikliğin olmadığı gibi bakmakla yükümlü olduğu kişi sayısının arttığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Dava, iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir.TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır.Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları göz önünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur.Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir.Dosya içeriğinden; velayet hakkı annede olan müşterek çocuk Osman 2006 doğumlu ve ilkokul 3. sınıf öğrencisi olduğu; davalının ise, asgari ücretle çalıştığı, yeni eşi ve iki çocuğuyla babasının evinde yaşadığı anlaşılmıştır.Boşanma kararının kesinleştiği tarih (29/06/2009) ile artırım davasının açıldığı tarih (12/02/2015) arasında yaklaşık 6 yıla yakın bir süre geçtiği, bu süreçte müşterek çocuğun ihtiyaçlarının artmış olduğunun açık olması karşısında, iştirak nafakasının TMK 4. maddesinde yer alan hakkaniyet ilkesine uygun bir şekilde artırımına gidilmesi gerekmektedir.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları ve nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alındığında, iştirak nafakasının artırımına yönelik talebin reddedilmesi, TMK.4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamıştır.Bu nedenle mahkemece, önceki hükümde yer alan ÜFE artışı oranı fazlasında müşterek çocuğun ihtiyaçlarındaki değişim ve davalının gelir durumu dikkate alınarak hakkaniyete uygun şekilde nafakanın bir miktar artırımına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.