Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1882 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 86 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDava dilekçesinde 124.994,00 TL tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ....nin eşi; diğer müvekkillerinin ise babası olan destek ....'ın 06.01.2005 günü elektrik iletim hatlarındaki arızayı gidermeye çalışırken elektrik çarpması nedeniyle öldüğünü; ....'ın.... İşletmesi tarafından sigortasız çalıştırılması nedeniyle ölümünden davalının sorumlu olduğunu belirterek; davacı eş ve çocuklar için toplam 56.994,00 TL maddi; 68.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi itibari ile işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini vekaleten talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımı; kesin hüküm ve nedensellik bağı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek; davacı ve çocuklar için toplam 56.994,00 TL maddi; 40.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.Dava; elektrik çarpması sonucu ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dava haksız eyleme dayalı tazminat istemine ilişkin olduğu için bu tür davalarda talep olması halinde olay tarihinden itibaren yasal faiz uygulanır. Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde faiz; olay tarihinden itibaren istenmesine rağmen, mahkemece kurulan hükümde dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru görülmemiş; bu husus hükmün davacı yan lehine bozulmasını gerektirmiştir. Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Somut olayda dosya içeriğindeki bilgi ve belgelerden; 1963 doğumlu, evli ve 6 çocuklu ....'ın; 06.01.2005 tarihinde elektrik çarpması sonucu ölmesi nedeniyle; taksirle ölüme neden olma suçundan dolayı 17.03.2009 tarihli iddianame ile davalı kurumun 3 çalışanı hakkında ceza davası açıldığı; yargılamaya .... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2009/41 E. Sayılı dosyası ile devam edildiği anlaşılmıştır.Kural olarak, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 74. Maddesi ve 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 53. maddesi gereği hukuk hakimi, ceza mahkemesinin kesinleşmiş kararları karşısında esas bakımından bağımsız kılınmış ise de hukuk hakiminin bu bağımsızlığı sınırsız olmayıp öğretide ve yerleşik Yargıtay içtihatlarında, ceza hakiminin tespit ettiği maddi olaylarla ve özellikle “fiilin hukuka aykırılığı” konusu ile hukuk hakiminin tamamen bağlı olacağı kabul edilmekte olup maddi olayları ve yasak eylemleri saptayan ceza mahkemesi kararı, taraflar yönünden kesin delil niteliği taşıyacaktır. Her ne kadar hukuk mahkemesi, ceza mahkemesinin kararı ile bağlı değil ise de; somut olayda ceza yargılamasında yapılacak kusur incelemesinin ve yargılama sonucunda verilecek kararın eldeki davayı etkilemesi söz konusudur. Bu nedenle, ceza davasının sonucunun bekletici sorun yapılması gerekirken, mahkemece; .... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2009/41 E. sayılı ceza dosyasının sonucu beklenmeksizin karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.