Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18769 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11194 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : ALAŞEHİR 1. ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİTARİHİ : 04/03/2015NUMARASI : 2014/356-2015/107Taraflar arasındaki nafakanın artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; Alaşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2012/323 Esas sayılı davası ile müşterek çocuk Batuhan için 75 TL iştirak nafakasının belirlendiğini, aradan geçen sürede müşterek çocuğun ihtiyaçlarının arttığını, 5. sınıfa devam ettiğini belirterek, nafakanın 500 TL'ye artırımı ile her yıl enflasyon oranında artırımına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı cevap dilekçesinde; ilk eşinden olma kızı Emine Nur için aylık 200 TL iştirak nafakası ödediğini, halen birlikte olduğu kadından bakmakla yükümlü olduğu 2 (iki) çocuğunun bulunduğunu, ödeme gücü olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; önceki nafaka kararının temyiz edilme imkanı olduğu halde temyiz edilmeyip, dava ile nafakanın 500 TL'ye artırımı talebinin yerinde olmadığını, ÜFE oranında artış yapılması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 80 TL' ye artırımına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının artırımına ilişkindir.TMK'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin,çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır.Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların da dikkate alınması zorunludur.Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir.Somut olayda, 14.06.2004 doğum tarihli müşterek çocuk Batuhan'ın, tarafların gayri resmi birlikteliklerinden dünyaya geldiği, davalı baba tarafından tanıma senedi ile tanındığı, davacı anne ile birlikte yaşadığı, davacı kadının ev hanımı olup, yaz döneminde yevmiyelik işlerde çalıştığı, 30 yaşında olduğu, davalının ise kamyon şoförlüğü yaptığı, aylık 1.000 TL kazancının olduğu, 4 çocuklu olduğu, annesine ait evde yaşadığı anlaşılmıştır.Önceki nafaka davasının dava tarihi 12.10.2012 olup, artırım davası ise 01.07.2014 tarihinde açılmıştır. Her dava açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilmelidir. Her iki dava arasında yaklaşık 2 yıl süre geçtiği anlaşılmıştır.O halde, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, aradan geçen süre, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları ve nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alındığında, takdir olunan iştirak nafakası miktarı az olup, TMK 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamıştır.Bu nedenle, mahkemece; müşterek çocuğun ihtiyaçlarındaki değişim ve davalının gelir durumu gözetilerek hakkaniyete uygun bir nafaka takdir edilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.