Y A R G I T A Y İ L A M IİNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : MALATYA 1. SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 12/05/2010NUMARASI : 2010/507-2010/719Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; davalının aboneliği bulunan, 2827886 seri numaralı su sayacında atlama yapıldığının tespit edildiği, geriye dönük hesaplanan su borcunu davalının ödememesi üzerine borçlu hakkında Malatya 7. İcra Müdürlüğünün 2009/2792 esas sayılı dosyasında toplam 4.967,19TL üzerinden takip yaptıklarını, borçlunun takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı; davaya, cevap vermemiştir.Mahkemece; davanın, Tüketici Mahkemisinin görevli olduğu gerekçesiyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.Dava, itirazın iptaline ilişkindir.4822 sayılı Kanun ile değişik, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra, kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen, amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3.maddesinde "mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve ekonomik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder." Satıcı; "kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar."Tüketici ise, bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek kişiyi ifade eder." şeklinde tanımlanmış ve yine anılan Yasanın 3/d maddesinde, "hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında her türlü faaliyet” olarak tanımlanmıştır.Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal veya hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.Somut olayda, dosya içerisindeki belgelerin incelenmesinden; davalının ticarethane abonesi olduğu, bu bağlamda davalının, tüketici olmadığı gibi, taraflar arasındaki sözleşmenin de, Tüketici Yasası kapsamında kalmadığı anlaşıldığından, davanın genel mahkemede görülmesi gerekli olup, dava tarihi itibariyle ise görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak sözkonusu olmaz.Hal böyle olunca, mahkemece genel mahkeme sıfatıyla ve genel hükümlere göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.Bozma nedenine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.