Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 18762 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 306 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ : SAMSUN 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 23/09/2014NUMARASI : 2013/430-2014/382Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; davalının, R. Mah. Sokullu Sok. No:26/1 adresinde bulunan 2031 numaralı su aboneliğinin iptali talebi ile 28.03.2013 tarihli dilekçesi ile borcu ödemeyi taahhüt ettiğini, davacı kurum görevlileri tarafından sayacın yerinden söküldüğünün tespit edildiğini, davalı aboneye 5.059,18 TL su borcu tahakkuk edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin, dedesi Ahmet Şahin adına kayıtlı su aboneliğini iptal ettirmek için, 28.03.2013 tarihinde davacı kuruma başvurduğunu, aynı tarihli taahhütname ile abonelik borcunu üstlenmişse de, bu taahhütname formunun matbu olduğunu, müvekkilinin abone ve fiili kullanıcı olmadığını, hesaplanan tüketim borcundan sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, itirazın kısmen iptali ile takibin 4.984,74 TL asıl alacak üzerinden devamına, ve asıl alacağın %20' si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.Dava, itirazın iptaline ilişkindir.Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re'sen dikkate alınması gerekir.6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 1.maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra, “Kapsam” başlıklı 2.maddesinde; “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar..” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun 3.maddesinde; “Mal; Alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi kapsar. Tüketici ise, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır. Yine anılan kanunun 3/d maddesinde; “Hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet” olarak tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için; kanunun amacı içerisinde, yukarıda tanımları verilen taraflar arasında, mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Bu açıklamalar ışığında, somut olay incelendiği; davalının, iptalini talep ettiği su aboneliğine ilişkin davadışı Amet Şahin ile davacı arasında abonelik sözleşmesinin bulunduğu, abone grubunun mesken olduğu, bu nedenle taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığı ve davalının da 6502 sayılı yasa kapsamında, ''tüketici'' tanımına uyduğu açık olup, olayda 6502 sayılı kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu duruma göre, uyuşmazlığın çözümü Tüketici Mahkemelerinin görevi içerisindedir.Hal böyle olunca, mahkemece; o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmesi, aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.Bozma nedenine göre, şimdilik davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 25.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.