Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1876 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 18838 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDava dilekçesinde 50.000,00 TL maliyet nedeniyle iş göremezlik tazminatı 4.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Bilahare 03.04.2012 tarihinde iş göremezlik tazminatı 322.000,00 TL olarak ıslah dilekçesi ile artırılmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı ve davalı tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz edenlerden davacılar Vek.Av..... geldi. Davalı ve vekili gelmedi. Gelen davacı vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için 11.02.2013 gününe bırakılması uygun görüldüğünden, belli günde dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, elektrik çarpması nedeniyle yaralanmadan dolayı uğranılan 322.000,00 TL işgöremezlik; 4.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi zararın ödetilmesi istemlerine ilişkindir. Yerel mahkemece, enerji nakil hattının bakım ve onarımının..... Belediyesi'ne ait bulunduğu ve ruhsatsız olan yapıya elektrik aboneliğinin sağlanması ile zararlı sonuç arasında nedensellik bağının da bulunmadığı gerekçesiyle, istem reddedilmiş; karar, davacılar tarafından temyizi üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 19.10.2010 tarih ve 2010/7106-10515 sayılı kararı ile;“Dava konusu zararlı sonucun, davacı küçük ....'e ait evin çatısında oynadığı sırada, davalı kurumun sorumluluğunda bulunan elektrik tellerine temas etmesi nedeniyle meydana geldiği yönü çekişmesizdir. Tehlike esasına dayalı kusursuz sorumluluğun düzenlendiği Borçlar Yasası'nın 58. maddesi gereğince "…imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazadaki kusurundan dolayı mesul olur." Belirtilen yasal düzenleme gereğince davalı kurum, zararlandırıcı sonucun doğmasına yol açan enerji hattının yapım ve bakım eksikliklerinden kaynaklanan zararlı sonuçlarından sorumludur. Sorumluluktan kurtulmanın, olumsuz koşulu ise; zarar ile yapım bozukluğu ve bakım eksikliği arasındaki nedensellik bağının kesilmiş olmasıDiğer yandan, davalı hizmet sunumu bakımından tekel durumunda olup enerji nakil hattının kullanımının özel nitelik taşıması ve dava dışı kişi veya kişilere devredilmesi, davalının sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Yerel mahkemece açıklanan yönler ve davacı tarafın bölüşük kusuru da gözetilmek suretiyle zarar kapsamı belirlenip varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle, istemin tümden reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir” gerekçesi ile bozulmuş olup, mahkemece bozmaya uyulmasına karar verilmiş ise de bozma ilâmı gereği yerine getirilmemiştir.Davacı dava dilekçesinde, zararlandırıcı sonucun davalı tarafın eyleminden (tehlike sorumluluğundan) kaynaklandığını ileri sürerek tazminat isteminde bulunmuştur. Yapılan yargılama sonucu alınan bilirkişi raporuna göre bina maliki %50; davalı kurum çalışanı %1; Beşiri Belediyesi %29; ve çocuğun anne babasının (davacıların) %20 kusurlu oldukları belirlenmiştir.Başka bir ifade ile kusurun (sorumluluğun) bir kısmının üçüncü kişilerde olduğu yargılama sırasında belirlenmiştir. Davalı ile dava dışı kişiler farklı hukuki nedenlere dayanarak sorumludurlar. Bu bakımdan aralarındaki ilişki eksik teselsüle (B.K. m.51) dayanmaktadır. Zarar gören davacı, müteselsil borçluların her birinden borcun kısmen veya tamamen ödenmesini isteyebilir ve borcun tamamen ödenmesine kadar da borçluların sorumluluğu devam eder (B.K.m.163).Kusur aranmaksızın sorumluluğun düzenlendiği haller, kusursuz sorumluluk halleri olarak iade edilmektedir. Doktrinde kusursuz sorumluluk hallerinin olağan sebep sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ikili ayırıma tabi tutarken, TBK tarafından açıklanan ve bizimde benimsediğimiz şekliyle hakkaniyet sorumluluğu-özen (sebep) sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ayırıma tabi tutulduğu görülmektedir. Kusursuz sorumlulukta isbat kolaylığından yararlanılan bir kurumda isbat yükünün yer değiştirilmesidir. Denetleme ve gözetimde özen (cura in custodio) gereği kusur unsur olarak aranmadığından, zararı doğuran unsurun yabancı unsur-durum olması halinde tazminattan indirimi haklı kılan bir sebep olarak dikkate alınabilir. (G.Antalya B.Hukuku Genel Hükümler C.1.2012.İst.sh.533.535.) Kusursuz sorumluluğun süjesi kendi alanındaki durumu ve gözetim teknik-denetim izleme fonksiyonlarını en iyi bilen kişi veya kurum olmasına göre tüm tedbiri-önleyici fiil ve işlemi yeterli özeni gösterdiğini-kaçak elektrik kullanımındaki donanım ve akım faaliyetlerinin izlendiğini isbatlaması halinde sorumluluktan kurtulabilir. (a.g.e. sh.537)Sebep ve sonuç sorumluluğundaki yeterli özen-denetim ve gözetim, her somut olaya göre incelenmeli ve hareket alanı belirlenmelidir. Tehlikenin faaliyet alanında ve akım seyrindeki denetiminin olası bir zararın doğabileceği gözetimi yapılmalıdır. Kuvvetli emareler nedensellik bağı ile isbat yükünün ağırlığı kusursuz sorumluluğun bir sonucudur. (a.g.e. sh.538)Somut olayda, mahkemece belirlenen tazminat miktarından davacı kusuru olan %20'nin mahsubu ile bunun dışında kalan miktardan davalının sorumlu olduğuna karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde (davalının kusur oranına göre kısmen kabul şeklinde) hüküm kurulması doğru değildir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 990 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.