Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18696 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21241 - Esas Yıl 2014





Y A R G I T A Y İ L A M IİNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 27/02/2014NUMARASI : 2012/104-2014/82Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; davacı ile davalı arasında 2008 ve 2009 yılından itibaren devam eden ihtilaflı alacak-borç ilişkisi bulunduğunu, davalının 2009 yılında Antalya'da başlattığı icra takibinde davacıdan 208.000 TL alacağı olduğunu iddia ettiğini, davacının bu takipte alacağın esasına ve icra dairesinin yetkisine itiraz etmesi sonucu Antalya 2.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2009/545 E. 2009/828 K. sayılı dosyasında görülen davada mahkemenin davacının yetki itirazını kabul ettiğini ve icra dosyasının Beyoğlu 1.İcra Müdürlüğü'ne gönderilerek Beyoğlu 1.İcra Müdürlüğü'nün 2009/28614 E. sayısını aldığını, bu icra dosyasında borcun esasına yapılan itiraz nedeniyle İstanbul Bakırköy 5.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2010/1131 Esas- 2012/19 K. sayılı dosyasında görülen davada 208.000 TL alacağın dava edildiğini, mahkemece 64.000 TL için davanın kısmen kabulüne karar verildiğini ve takibin 144.000 TL'lik kısmına karşı yapılan itirazın haklı olduğuna karar verildiğini, karar gereği Beyoğlu 1.İcra Müdürlüğü'nün 2009/28614 E. ve Antalya 15.İcra Müdürlüğü'nün 2012/12147 E. sayılı dosya borçları için davalı vekilince bildirilen hesaplara itimat eden davacının Beyoğlu 1.İcra Müdürlüğü'nün 2009/28614 E. sayılı dosyasına 108.000 TL ve Antalya 15.İcra Müdürlüğü'nün 2012/12147 E. sayılı takip dosyasına ise 45.563,46 TL ödeme yaptığını, ilgili ödemelerin davalı vekilinin beyanlarına güvenilerek yapıldığını, Antalya 15.İcra Müdürlüğü'nün 2012/12147 E. sayılı takip dosyasında olması gerekenden daha fazla tahsil harcı ve vekalet ücreti hesap edilerek davacıdan tahsil edildiğini, davalı şirketin itirazın iptali davasında verilen hükmün fer'isi niteliğinde olan dava vekalet ücreti ile %40 icra inkar tazminatını Beyoğlu 1.İcra Müdürlüğü'nün 2009/28614 Esas sayılı dosyasındayapılacak hesaba dahil ederek o takip içinde asıl alacağın bir fer'isi olarak tahsil etme imkanına sahip olduğu halde, TMK'nun 2.maddesine aykırı biçimde Antalya 15.İcra Müdürlüğü'nün 2012/12147 E. sayılı bağımsız bir takibe konu ederek davacıyı gereksiz yere zarara uğrattığını, gereksiz masraf, harç ve vekalet ücreti doğmasına sebebiyet verdiğini, davalının TMK'nun 2.maddesine aykırı olarak başlattığı takip nedeniyle davacının toplam 7.593,58 TL zarara uğradığını, bu miktara harcanmadığı halde harcanmış gibi gösterilerek davacıdan tahsil edilen 1.000 TL'nin de eklenmesi sonucu Antalya 15.İcra Müdürlüğü'nün 2012/12147 Esas sayılı dosyası için ödenen 45.463,46 TL'den davacıya iadesi gereken miktarın 8.593,58 TL olduğunu, yine benzer hesap hatasının Beyoğlu 1.İcra Müdürlüğü'nün 2009/28614 E. sayılı takip dosyasında da yapıldığını, bu dosyada da davacıdan tahsil edilen 5.087,26 TL'nin en az 3.583,63 TL'sinin haksız yere tahsil edildiğini, bu miktara aslında harcanmadığı halde harcanmış gibi gösterilen 1.000 TL de eklendiğinde Beyoğlu 1.İcra Müdürlüğü'nün 2009/28614 E.'lı takip dosyasında da ödenen 108.000 TL'den davacıya iadesi gereken tutarın toplam 4.583,63 TL olduğunu, her iki takip birlikte değerlendirildiğinde ise davalının vekili aracılığı ile davacıdan toplam 13.177,12 TL'yi haksız olarak tahsil ettiğini belirterek, davacıdan haksız yere tahsil edilen 13.177,12 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık bir ticari ilişkiden kaynaklanmadığından Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olması nedeniyle iş bölümü itirazında bulunduklarını, esasa yönelik olarak ise,icra müdürlüğü tarafından yapılan hesaplamanın fazla olduğu ve davacıdan yapılan tahsilatın fazla olduğunun anlaşılması üzerine dava dilekçesinin davalı şirkete tebliğinden önce davacı şirkete 6.778,22 TL ve 65,37 TL yasal faiz olmak üzere toplam 6.843,59 TL'nin 02.04.2012 tarihinde ödendiğini, bu nedenle davacı şirketin davalıdan talep edebileceği bir alacağı bulunmadığını, Beyoğlu 5.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2010/1131 E. 2012/19 K. sayılı kararının TMK'nun 2.maddesine aykırı olarak %40 kötüniyet tazminatı ve yargılama giderlerinin ayrı icra takibine konu edilmesi nedeniyle davacının zarara uğratıldığı iddiasına yönelik olarak ise,dosyaya sunulan emsal Antalya 3.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2011/885 E. 2011/848 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere itirazın iptali davasında verilen takibin devamı ve kötüniyet tazminatı içeren kararların ayrı bir icra takibine konu edilmesinde hukuka aykırı bir durum bulunmadığını, ayrıca bu takibe geçmeden önce davacı şirketin mahkeme kararına rağmen herhangi bir ödeme yapmaması ve bu hususta direnmesi nedeniyle davalı şirketin alacağının rehinle teminat altına alınmamış olması karşısında bu alacak kalemleri için Antalya 1.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2012/181 D.iş sayılı dosyasında ihtiyati haciz kararı alındığını, davacı şirketin bu ihtiyati haciz kararı nedeniyle zarara uğradığını iddia ettiğini, ancak davacının uğradığını iddia ettiği, bu zararlar nedeniyle İİK'nun 267 vd. maddelerine göre dava açması gerekirken, gerçek olmayan bu zararını bu davada ileri sürmesinin yasal olmadığını, yine her iki icra takip dosyasında çeşitli giderler adı altında davacıdan haksız yere tahsil edildiğini iddia ettikleri toplam 2.000 TL'nin ise ulaşım, konaklama vb. giderlere ilişkin olduğunu savunarak, davanın reddini ve davalı lehine %40 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece; davacının ıslah talebi gözetilerek ve taleple bağlı kalınarak davanın kabulü ile, davaya konu toplam 13.911,87 TL alacağın 9.435,79 TL'si yargılama sırasında ödendiğinden bu tutar yönünden konusuz kalan davada esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama sırasında ödenen tutar dışında kalan 4.476,08 TL alacağın dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Somut olayda; Bakırköy 5.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2010/1131 E. 2012/19 K. sayılı ilamının Beyoğlu 1.İcra Müdürlüğü'nün 2009/28614 E.'lı takip dosyasında takibe konu edildiği, ancak aynı mahkeme ilamında hüküm altına alınan vekalet ücreti ve icra inkar tazminatının ise davalı vekilince Antalya 15.İcra Müdürlüğü'nün 2012/12147 E. sayılı takip dosyası ile bağımsız icra takibine konu edildiği, davacı vekilince bu dava ile davacıdan her iki icra takip dosyasında yapılan hesap hataları nedeniyle yapılan fazla tahsilatlar ile Beyoğlu 1.İcra Müdürlüğü'nün 2009/28614 E.'lı takip dosyası üzerinden talep edilebilecekken ayrı bir takibe konu edilen asıl alacağın fer'isi niteliğindeki icra inkar tazminatı ve vekalet ücreti yönünden yapılan Antalya 15.İcra Müdürlüğü'nün 2012/12147 E. sayılı icra takibi neticesinde davacıdan fazladan tahsil edilen toplam 13.177,12 TL'nin talep edildiği anlaşılmaktadır.Mahkemece, yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde; alınan asıl ve ek rapor doğrultusunda davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Ancak, Yargıtay HGK'nun 24.03.2010 tarih 2010/12-138 Esas 2010/169 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, ilamda yazılı olan asıl alacak ve yargılama giderleriyle vekalet ücreti yönünden tek bir takip yapılabileceği gibi, ayrı ayrı takip yapılması da mümkündür. İlamda hükmedilen asıl alacak ve buna bağlı fer'i alacaklar yönünden ayrı ayrı takip yapılmasını engelleyen bir yasa hükmü bulunmadığından davalı vekilince Bakırköy 5.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2010/1131 E. 2012/19 K. sayılı ilamında hüküm altına alınan vekalet ücreti ve icra inkar tazminatının bu ilamın takibe konu edildiği Beyoğlu 1.İcra Müdürlüğü'nün 2009/28614 E.'lı takip dosyasında değil de ayrı bir icra takibi ile Antalya 15.İcra Müdürlüğü'nün 2012/12147 E. sayılı dosyasında takibe konulmasında yukarıda ifade edilen Yargıtay HGK'nun müstekar içtihatları da nazara alındığında yasal bir engel bulunmamaktadır.Bundan ayrı olarak, davacıdan her iki icra dosyasına ilişkin olarak fazladan tahsil edilen tahsil harcı ve vekalet ücretine ilişkin olarak ise, yargılama sürecinde davalı tarafça söz konusu edilen bu kısım ödenmiş olmakla bu kısma ilişkin mahkemece yapılan değerlendirmede bir isabetsizlik bulunmamaktadır.O halde mahkemece yapılacak iş; ilamda yazılı olan asıl alacak ve yargılama giderleriyle vekalet ücreti yönünden tek bir takip yapılabileceği gibi, ayrı ayrı takip yapılması da mümkün olduğundan davacının davalı tarafça Antalya 15.İcra Müdürlüğü'nün 2012/12147 E. sayılı dosyasında vekalet ücreti ve icra inkar tazminatı yönünden yaptığı bağımsız icra takibi nedeniyle fazladan ödemek durumunda kaldığı miktarı davalıdan talep edemeyeceği gözetilerek değerlendirme yapması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.