MAHKEMESİ : ANKARA 25. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 29/11/2012NUMARASI : 2004/374-2012/542 Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalılardan İl Özel İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava, kiralananın yanması nedeniyle yangını çıkaran işçi, bu işçiyi çalıştıran işveren ile bina malikinden yangın nedeniyle meydana gelen zararın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı İ.. K.. hakkında vazgeçme nedeniyle reddine; ve M.. B.. hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, davalı Ankara İl Özel İdaresi aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı İl Özel İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalı İl Özel İdaresi'nin sahibi ve yöneticisi olduğu Ulus'taki Modern Çarşıda işyerini davalı İl Özel İdaresinden kiraladığını, çarşıda çıkan yangın sonucu binanın tamamen yandığını, tüm mallarının, işyerindeki teşrifat malzemelerinin, demirbaşlarının yanarak yok olduğunu, yangın sonrasında müşteri çevresini kaybettiğini, yangından sonra yeni kiraladığı iş yerinde de faaliyet gösterdiği yerin ticarete uygun olmaması nedeni ile hep zarar ettiğini belirterek, ticari mallarının yanması nedeni ile 133 000,00 TL zararının bulunduğunu, fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğunu belirterek, şimdilik 3000,00 TL sinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, davasını ıslah ederek dava değerini 70 435,14 TL' ye yükseltmiştir. Davalı İl Özel İdaresi vekili, üçüncü kişinin eylemi sonucu yangının çıkması nedeniyle illiyet bağının kesildiğini, davalı idarenin her türlü uyarıyı yazılı ve sözlü olarak yaptığını, yangın çıkmadan 10 gün önce yangına müdahale ekipmanlarının yenilendiğini, olayda bir kusurlarının bulunmadığını savunarak, davanın reddini savunmuştur. Davacının, davalı il özel idaresinin maliki ve yöneticisi olduğu binada işyeri kiraladığı, 2003 yılında binadaki elektrik kesintisi nedeniyle, bodrum kattaki davalı İ.. K..'ye ait dükkanı aydınlatmak için, diğer davalı işçisi M.. B..'ın benzinle çalışan jeneratörü çalıştırdığı sırada, sızan benzinin alev alması sonucu yangın çıktığı, yangının başladığı işyerinde naylon, halı vs şeyler satılması nedeniyle yangının büyüdüğü, binanın sıkışık şekilde dükkan ve önlerindeki istiflenmiş eşya ile dolu olması nedeniyle hızla büyüyen yangının tüm binayı kapladığı ve söndürülemediği çıkan yangın sonucu tüm binanın yandığı, dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan 07/04/2008 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; Davalı İl özel İdaresinin illiyet bağına uygun olarak %40 oranında kusurlu olduğu, yangının çıktığı işyeri sahibi İ.. K.. ve yangını çıkaran işçi M.. B..'ın %10 oranında kusurlu oldukları, ayrıca çarşı esnafının da yangının çıkmasında ve büyümesinde %20 oranında kusurlu oldukları tespit edilmiştir. Hükme esas alınan zarar hesabına ilişkin bilirkişi raporunda; davacının 70 000,00 TL maddi ve 435,14 TL yer değiştirme zararı olduğu bildirilmiştir. Dava dosyasındaki bilgi ve belgelere mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. Davacının aynı zamanda işletme kusuruna da dayanmış olmasına, yanıcı maddelerin de satıldığı dükkanların bulunduğu böylesine büyük bir iş merkezinde, günün teknolojisine uygun olarak merkezi jeneratör yedekleme sistemi ile, yangın çıkması halinde devreye giren otomatik yangın kesici tertibatını kurmayan davalı idarenin, meydana gelen zarardan ayrıca BK'nun 58. maddesi uyarınca sorumlu bulunmasına, davacının da içinde bulunduğu modern çarşı esnafının da çıkan yangında %20 oranında kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre;6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 62. maddesine (mülga 818 sayılı BK.nun 51.maddesi) göre, bina maliki ve yöneticisi olan davalı idare müteselsil sorumluluk ilkesi gereği ileride diğer sorumlulara rücu etmek üzere sorumlu ise de, mahkemece modern çarşı esnafının %20 kusur oranı düşüldükten sonra, kalan %80'e tekabül eden zarardan müteselsilen davalı idarenin sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken, hesaplanan zararın tamamına hükmedilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.