Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18656 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 293 - Esas Yıl 2015





Y A R G I T A Y İ L A M IİNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : SAKARYA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 25/09/2014NUMARASI : 2013/204-2014/566Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; kaçak elektrik bedelinin tahsili amacı ile davalı aleyhine icra takibi yaptıklarını, davalının da bu takibe itirazda bulunduğunu beyan ederek, itirazın iptali ve inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı savunmasında; sayaçtan kaynaklı bir durum oluştuğunu, elektriğin davacı tarafından kesilmeden önce bu yeri kullandığını, sonradan borç ödenmeyince 2012 yılının Nisan ayından itibaren elektriğin kesildiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş, verilen bu karar süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dava konusu uyuşmazlık; davacının, davalı kurum tarafından hakkında tahakkuk ettirilen faturadan dolayı sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği 01.03.2003 tarihinde yürürlükten kaldırılmış ve Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği yürürlüğe girmiştir.Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'nin 13. maddesi hükmünde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından, yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik tüketilmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş, 15. madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirleneceği açıklanmıştır. Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından 21.03.2003 gün 122 sayılı kurul kararı alınmıştır. Aynı kurulun 29/12/2005 tarihli toplantısında ise; 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı karar alınmıştır.Bu bilgiler ışığında somut olaya gelecek olursak; davacı kurum görevlileri tarafından yapılan denetimde davacının işyerinde 02.04.2012 tarihli kaçak tutanağı tutulduğu, tutanakta " .. R ve F fazlarına ait akım trafolarının S2 çıkış uçlarını sökerek ve böylelikle de, sayacın 2/3 eksik olarak yazmasının sağlanarak kaçak elektrik kullanıldığı..." şerhi düşüldüğü, bu tutanağa istinaden, kaçak elektrik faturası tanzim olunduğu; mahkemece bilgisine başvurulan bilirkişi tarafından kaçak elektrik tüketimi hesabının, 122 sayılı EPDK kararına göre hesaplandığı, mahkemece bu bilirkişi raporu benimsenerek hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.Oysa, kaçak tutanak tarihi esas alındığında, davalı tarafın sorumlu tutulabileceği kaçak elektrik bedelinin, 01.01.2006 günlü ve 622 sayılı kurul kararı esas alınarak ve yukarıda açıklanan yönetmelik hükmü dikkate alınarak hesaplanması gerektiği kuşkusuzdur. Bilirkişi raporu bu yönü ile yönetmeliğe ve kurul kararına uygun değildir. Öyle ise mahkemece, bu ilkeler esas alınmak suretiyle, davaya konu olan kaçak elektrik kullanımı nedeniyle düzenlenen faturanın yerinde olup olmadığı hususunda Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 622 sayılı Kurul Kararı dikkate alınarak rapor hazırlamak üzere dosyanın yeniden uzman bir bilirkişiye tevdi edilerek, alınacak rapor doğrultusunda hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.