Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 18643 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11017 - Esas Yıl 2015
İNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : BURSA(KAPATILAN) 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 21/05/2014NUMARASI : 2014/160-2014/135Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, dava dilekçesinin görevsizlik nedeni ile reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde, davalı elektrik şirketinin, almış olduğu elektrik enerjisinin miktarını ve faturalandırmaya esas bilgilerini sayaç okuyarak belirlediğini, ancak sayaç okuma bedelinin sayaç başına sabit bir ücret olması gerekirken nisbi ücret olarak tahsil edildiğini, 9 adet fatura ile 7.576,71 TL PSHB'yi fazladan tahsil ettiğini belirterek, fazlaya ilişkin dava talep hakları saklı tutularak şimdilik PSHB olarak fazladan ödenen 2007 Mart dönemine ait 7.576,71 TL'nin ödeme tarihinden itibaren kamu alacaklarına uygulanan gecikme zammı, işlemiş ve işleyecek gecikme zammının KDV'si ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile, dava dilekçesinin görev nedeni ile reddine karar verilmiş, verilen bu karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava; taraflar arasındaki abone sözleşmesinden kaynaklı, fazla ödendiği iddia edilen fatura bedelinin iadesi istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, bu davada Tüketici Mahkemesi'nin görevli olup, olmadığı noktasında toplanmaktadır.4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3.maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar.Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut olayda; davacı şirket ile davalı arasında abonelik sözleşmesi imzalandığı, dava konusu faturaların, davacı şirketin işletmekte olduğu ticari işletmesi için düzenlendiği anlaşıldığından, davacı tüketici tanımına uymadığı gibi, olayda 4077 sayılı kanun hükümlerinin uygulanması da mümkün değildir. Hal böyle olunca; yerel mahkemece işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken yukarıdaki gerekçe ile mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.