Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 186 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17499 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 16/05/2013NUMARASI : 2010/546-2013/324 Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması taraf vekilleri tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davacılar Vek.Av.Ö.. Ş.. ile B.. N.. vekili Av.Ç.. N.. geldiler. Davalı A.. M.. Vek.Av.E.. T.. ve davalı U.. İnş.Harf.Ltd.Şti. Vek.Av.R.. K.. ile davalı E.. İnş.A.Ş. Vek.Av.Y.. G.. geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Asıl davada ve birleşen davada; davacılar vekili maliki bulundukları taşınmazların davalı Aski tarafından diğer davalı şirketlerin ihale yüklenicisi olarak, atık su ve kanalizasyon çalışması sırasında hasar gördüğünü, asıl dava yönünden ıslahla 405.000 TL zararın, birleşen dava yönünden ıslahla 45.000 TL zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; asıl ve birleşen davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalıların bütün, davacıların sair temyiz itirazları yerinde değildir. HUMK 275. maddesi( yeni HMK 266.) hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerektiği kuşkusuzdur. Mahkemece, hükme dayanak yapılan 26.12.2012 tarihli bilirkişi raporunda; "Davaya konu taşınmazların mimarlık ve mühendislik hizmet bedellerinin hesabında kullanılacak 2010 yılı yapı yaklaşık birim maliyetleri hakkındaki tebliğde belirtilen III/B sınıfında (Konutlar asansörlü ve/veya kaloriferli) yapılardan olduğu belirtildiği halde birim fiyatı III/B grubu sınıfındaki yapılar için olan 511.00 TL/m² fiyattan hesaplanması gerekirken, II/B grubu yapılar için belirtilen 275 TL/m² fiyattan hesaplanması" doğru görülmemiştir. Hal böyle olunca, mahkemece; bilirkişi raporundaki yukarıda açıklanan çelişki giderildikten sonra sonucu dairesinde hüküm kurulması gerekirke, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.