MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 02/07/2013NUMARASI : 2012/171-2013/443Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde, davalı aleyhine 6 adet iş makinesi tamir faturası ile ilgili olarak başlatılan icra takibine davalının kötüniyetli olarak itiraz ettiğini, vaki itirazın iptali ile % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı savunmasında; açılan davayı kabul etmediklerini, kötüniyetli olarak takibe itiraz edilmediğini, davacının davasını ispat etmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddini savunmuş ve % 40 icra inkar tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, takibe konu faturaların elden teslim edildiğini belirten davacı tarafın delil olarak ticari defter ve belgelere dayandığı, davalının verilen kesin süre içerisinde defter ve belgeleri sunmadığı, bu nedenle defterlerde bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı, bilirkişi incelemesine konu olan davacıya ait ticari defterlerin yasal kapanış tasdiklerinin bulunmadığı, davacı lehine delil olamayacağı, yemin deliline de dayanılmadığı gerekçesi ile davanın reddine ,davacının takibinde haksız ve kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden de davalı vekilinin tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, eser sözleşmesine dayalı araç tamir bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemlidir.M.K'nın 6. maddesine göre kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça herkes iddiasını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. BK. 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda işin yapılıp teslim edildiğini ve iş bedeline hak kazanıldığını kanıtlama yükü yükleniciye, iş bedelinin ödendiğini ispat külfeti ise iş sahibine düşer.Davacının genel kurallar içinde davalıya ait aracı tamir ettiğini kanıtlaması gerekir.HMK. 266. (HUMK 275.) maddesi gereğince; mahkeme, çözümü hukuk dışında özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir.Somut olayda; taraflar arasında araç tamirine dair yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Davalı, davacının iddiasını inkar etmiş olup, davacı iddiasını ispat için fatura, tarafların ticari defterleri ve bilirkişi incelemesini delil olarak göstermiştir. Dosya bilirkişiye tevdi edilerek davacı defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Davalı, ticari defterlerin mahkemenin başka bir dosyasında olması nedeni ile sunulmadığını belirtilerek ilgili dosyanın numarasını beyan etmiş, mahkemece kesin süre içerisinde defter ve belge sunulmadığından davalı defterleri üzerinde inceleme yaptırılmamıştır.Taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi olması nedeni ile davacının ticari defterlerinde bulunan lehe olan kanıtlar ile bakım ve tamir hizmeti verildiğinin ispat edilme olanağı yoktur.Fatura; tek taraflı ve davacı tarafından düzenlenmesi her zaman mümkün olan bir belge olduğu için davacının iddiasını ispat için yeterli değildir.O halde mahkemece; ön sorun olarak akdin varlığını ispat yönünden davacıya olanak tanınması, araç tamiri hususunun araştırılması, (6100 sayılı HMK.nun 169 vd maddelerine göre) konusunda uzman bilirkişiler refakatında davaya konu iş makinası başında keşif yapılarak gerekli tamir ve bakım hizmetinin verilip verilmediğinin ve verildi ise hizmet bedelinin saptanarak, toplanan delillerle varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.