Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18550 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8241 - Esas Yıl 2015





Y A R G I T A Y İ L A M IİNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : ANTALYA 2. TÜKETİCİ MAHKEMESİTARİHİ : 06/03/2015NUMARASI : 2014/930-2015/279Taraflar arasındaki geçici abonelik tesisi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı dilekçesinde; Antalya İli Merkez İlçesi H.. M..'nde (9156 Ada 13 Parsel üzerinde) inşa edilen (Tual Park adlı) sitede bulunan B Blok 9 nolu nolu bağımsız bölümü satın aldığını, binanın iskan izninin alınmaması nedeniyle davalı şirketçe elektrik aboneliğinin yapılmadığını, ancak binanın su aboneliği ile bazı dairelerin elektrik aboneliğinin bulunduğunu, ayrıca elektrik iş bitirme evraklarının da mevcut olduğunu ileri sürerek; geçici elektrik aboneliği tesisini talep etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; 04.12.2014 günlü duruşmaya davacının mazeretsiz olarak katılmaması nedeni ile dosyanın işlemden kaldırıldığı ve yasal süresi içinde yenilenmediği gerekçesiyle, davanın HMK. nun 150. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.6100 sayılı HMK’nun 27. maddesinde davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgililerinin kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip oldukları, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunması, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerdiği açıklanmıştır.Açıklanan madde hükmü uyarınca; yargılamanın sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi için öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilerek duruşmaya çağırılması, diğer bir anlatımla taraf teşkilinin sağlanması gerekir. Bu da çıkarılacak davetiyenin, Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak tebliği ile mümkündür.Bu bağlamda;taraf teşkili sağlanmadan hüküm verilememesi, Anayasanın 36. maddesi ile düzenlenen iddia ve savunma hakkının kullanmasına olanak tanınması ilkesinin doğal bir sonucudur. Somut olayda; Türk vatandaşlığından izinle çıkan ve halen Alman vatandaşı olan davacının, dava dilekçesinde bildirdiği adresine, "dilekçesini davalının ismi yönünden düzeltmesi için", çıkartılan tebligatın yurtdışında olduğundan bahisle bila tebliğ iade edildiği, ön inceleme duruşma gününü bildirir tebligatın da aynı adrese Tebligat Yasası’nın 35. maddesine göre tebliğ edildiği, davacının ön inceleme duruşmasına gelmemesi nedeniyle dosyanın işlemden kaldırıldığı anlaşılmaktadır.7201 sayılı Tebligat Kanununun 35. ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 57. maddelerine göre tebligat yapılabilmesi için, daha önce aynı adrese kanunun gösterdiği usullere göre bir tebligat yapılmış olması gerekmektedir.Buna göre; yurtdışında olduğu tespit edilen davacının, adresinin araştırılması ve tespit edilen adresine tebligat yapılarak duruşmaya çağrılması gerekirken, daha önce tebligat yapılmayan adresine yapılan usulsüz tebligat sonucu dosyanın işlemden kaldırılması ve sonrasında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Kabule göre de; 22.10.2014 tarihli "ön inceleme tensip tutanağında", ön inceleme duruşmasının 16.12.2014 tarihine bırakılmasına karar verilmesine rağmen, bu tutanağı içeren ön inceleme duruşma gününü bildirir tebligatta, duruşma gününün 04.12.2014 olarak yazılması suretiyle çelişki yaratılması doğru olmadığı gibi, ön inceleme duruşmasının da (16.12.2014 günü yerine) 04.12.2014 gününde yapılarak dosyanın işlemden kaldırılmış olması da usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.