Davacı SS Kumsal Arsa Konut Yapı ile davalı ... aralarındaki tazminat davasına dair Antalya 4.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 04.12.2013 günlü ve 2011/561 E.-2013/698 K.sayılı hükmün Bozulması hakkında dairece verilen 03.03.2015 günlü ve 2014/9982 E.-2015/3399 K.sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; davaya konu taşınmazların maliki olan ... Belediyesinin, 1.500,00 TL ödenmesi halinde taşınmazların tapularının ileride müvekkili kooperatife verileceğini taahhüt ettiğini, müvekkilinin 1.500,00 TL'yi taksitler halinde ödediğini, taşınmazların müvekkiline teslim edildiğini ancak Belediyenin sözleşme hükümlerine uymadığını, taşınmazların tapularını müvekkiline devretmediğini, sonradan davaya konu taşınmazların Hazine'ye ait olduğu, Belediye'nin Milli Emlak Müdürlüğünden taşınmazları kendi üzerine devralmadan müvekkili kooperatif adına tahsis yaptığı ve böylece kendisine ait olmayan taşınmazları satarak sebepsiz zenginleştiğinin anlaşıldığını, satışa konu taşınmazların dava tarihindeki değerinin keşif yapılarak tespiti ile müvekkiline ödenmesi, bu talebin kabul görmemesi halinde, ödenen bedelin dava tarihindeki değerinin denkleştirici adalet ilkesi gereğince davalıdan tahsili için eldeki davayı açtıklarını, ... Belediye'sinin kapatılarak ...'ne ilhak edilmesi nedeniyle ...ni davalı olarak gösterdiklerini belirterek; fazlaya ilişkin haklarını saklı tutup, taşınmazların dava tarihindeki değeri olarak 50.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, bu talep kabul görmez ise ödenen 1.500,00 TL'nin dava tarihindeki alım gücü karşılığı şimdilik 50.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı kooperatifin, 06.03.1998 tarihinde 375,00 TL, 09.09.1998 tarihinde 375,00 TL ve 28.09.1998 tarihinde 750,00 TL ödeme yaptığını, ödemeler 1998 tarihine ilişkin olduğundan davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, Çalkaya Belediyesi'nin davacıya, 15.000 m2 yer tahsis ettiğini, tahsise esas Belediye Meclis kararının Antalya Valiliği İl İdare Kurulu'nun 05.09.2000 tarihli kararı ile iptal edildiğini, taşınmazların devrinin gerçekleştirilebilmesi için müvekkilinin devir talebinde bulunduğunu, mülkiyeti Hazineye ait olan taşınmazların devir işlemlerinin müvekkiline yapılmadığını, Çalkaya Belediyesi'nin davaya konu parselleri bir çok kooperatife mükerrer olarak tahsis ettiğini, dönemin yöneticileri hakkında ceza davaları açıldığını, yolsuz ve usulsüz işlemlerle müvekkili Belediye'nin bütçesinin çok çok üzerinde borç ödemek zorunda bırakıldığını, bu sebeple davacı kooperatifin fiilen kurulup kurulmadığının araştırılması gerektiğini savunarak; davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 39.181,78 TL'nin dava tarihi 30.12.2011 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyanın temyiz incelemesi Dairemizce yapılmış, 03.03.2015 tarih, 2014/9982 E.; 2015/3399 K. Sayılı ilamla, davacı kooperatifin tüm, davalı Belediyenin sair temyiz itirazları reddedilmiş, davacı kooperatifin taşınmazı halen elinde bulundurduğu için faiz talep edemeyeceği, taşınmazın davalıya iadesine karar verilmeden hükmedilen alacağa dava tarihinden itibaren faiz yürütülmüş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş, bozma kararına karşı davacı kooperatif vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Somut olayda; dava konusu taşınmazların mülkiyeti, davalı belediye değil, dava dışı Hazine'ye aittir. Bu nedenle hükmedilen alacağa faiz işletilebilmesi için taşınmazların davalıya iadesi gerekmez. Bu bağlamda mahkemenin 04.12.2013 tarih, 2011/561 E.; 2013/698 K. sayılı ilamında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli bulunmadığından hükmün bu yönden bozulması gerekmektedir. Zira; davacı kooperatifçe, davalıya, 06.03.1998 tarihinde 375,00 TL; 09.09.2008 tarihinde 375,00 TL, 28.09.1998 tarihinde 750,00 TL olmak üzere toplam 1.500,00 TL ödeme yapılmış, bilirkişi raporunda, ödemelerin 2000 yılı ekonomik krizi öncesi yapıldığı, son ödemenin toplam ödemenin yarısı olduğu, ödeme tarihlerinin birbirine yakın olduğu gerekçesiyle son ödeme tarihi esas alınarak, 1.500,00 TL'nin dava tarihi olan 30.12.2011 tarihi itibariyle değeri dolar, euro, mevduat oranları, altın fiyatları, enflasyon oranları baz alınarak hesaplanmıştır. Oysa ki; davacı kooperatifin yaptığı her bir ödemenin tarihi ayrı ayrı esas alınarak, ödenen paranın ulaşacağı alım gücünün; çeşitli etkenlerin (azalan alımgücü, enflasyon, fiyat endeksleri, altın ve döviz kurları, memur maaş ücretleri ile faiz oranlarındaki artışlar vs gibi) ortalamaları alınmak suretiyle, uzman bilirkişi marifetiyle belirlenmesi ve sonucu dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken; yetersiz bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. Hal böyle olunca Dairemizce; mahkeme kararının açıklanan gerekçeyle bozulması gerekirken, sehven 03.03.2015 tarih, 2014/9982 E.; 2015/3399 K. Sayılı ilamda belirtilen gerekçelerle bozulduğu anlaşılmakla; davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulüne, mahkeme kararının yukarıda açıklanan değişik gerekçe ile BOZULMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 19.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.