Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18438 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 57 - Esas Yıl 2015





İNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : İSTANBUL 18. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 12/09/2013NUMARASI : 2012/425-2013/258Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, davalı hakkında ödenmeyen elektrik faturalarına yönelik Bakırköy 2. İcra Müdürlüğünün 2008/10883 sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, borçlunun haksız ve mesnetsiz olarak borca itiraz ettiğini ve itiraz üzerine takibin durduğunu, beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline ve takibin devamına, takip miktarının %40'ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkilinin 28/12/1998 tarihinde ticareti terk ettiğini ve bu adresle de hiç bir ilişiğinin kalmadığını, vekil edeninin adresten ayrılmasından sonra komşusunun aboneliği iptal ettirmemesini istemesi üzerine vekil edeninin davacı kurum ile olan sözleşmeyi iptal etmediğini ve davaya konu borcun bu şekilde meydana geldiğini, 2000 yılının Eylül ayından itibaren ödenmeyen faturalara rağmen 2005 yılının Ağustos ayına kadar yaklaşık beş sene elektriği kesmeyen davacı kurumun borcun artmasına sebebiyet verdiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, "... İtirazın iptali davasının dinlenebilmesi için de, o mahkemenin yargı çevresi içerisindeki İcra Dairesinde usulüne uygun olarak yapılmış bir icra takibinin bulunması gerekir. Aksinin kabulü halinde mahkemece kendi yargı çevresinde olmayan icra dairesi ile ilgili bir karar vermiş olur. Somut olayda, icra takibi Bakırköy'de açılmıştır. Açıklanan bu nedenlerle davanın reddine karar vermek gerekmiştir...." gerekçesiyle karar verilmiş; sözkonusu hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.6100 sayılı HMK 19/2 maddesi uyarınca; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi esası kabul edilmiştir. Yine, HMK 19/4.maddesinde “yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı süresi içinde ve usülüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkemenin yetkili hale geleceği" kabul edilmiştir.Uyuşmazlık abonelik sözleşmesinden doğan fatura alacağına vaki takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda ise; davalı tarafından mahkemenin yetkisine itiraz edilmemiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık; kamu düzenine ilişkin bulunmayıp davalı da yetki itirazında bulunmadığından mahkemece re'sen yetkisizlik kararı verilemez Öyle ise mahkemece yapılacak iş, işin esasına girilip davacı ve davalının tüm delilleri toplanarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere aykırı resen yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.