MAHKEMESİ : TEKİRDAĞ AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 12/03/2015NUMARASI : 2014/774-2015/157Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dilekçesi ile; müvekkili ile davalının Tekirdağ Aile Mahkemesi'nin 2011/817 E.- 2012/387 K. sayılı kararı ile boşandıklarını, boşanma ile müşterek çocuklar Yaren ve Yağmur'un velayetinin müvekkiline verildiğini, çocuklar için aylık 150,00'şer TL iştirak nafakasına hükmedildiğini; mahkeme ilamında %10 artırım olduğu halde, davalının, sadece 2013 yılında artırım yaptığını, artırım ile nafakanın aylık 165,00 TL olduğunu; 2012 yılında hükmedilen nafakanın günün ekonomik koşulları, çocukların büyümesi ve ihtiyaçlarının artması sonucu yetersiz kaldığını iddia ederek; müşterek çocuklardan Yaren için bağlanan nafakanın aylık 450,00 TL'ye, Yağmur için aylık 250,00 TL'ye arttırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesi ile; 2012 yılında hükmedilen aylık 150,00 TL iştirak nafakasını, 2013 ve 2014 yıllarında %10 arttırdığını; davacının, mahkemeyi yanıltmaya çalıştığını, müvekkilinin 2. evliliğinden de bir çocuk beklediğini; ayrıca, müvekkilinin kredi kullandığı ve aylık yüklü miktarda ödemelerinin olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; tarafların 15.08.2012 tarihinde boşandıkları, müşterek çocuklar Yaren ile Yağmur'a 150,00' şer TL nafaka bağlandığı ve bu nafakanın her yıl %10 oranında arttırılacağı şeklinde tarafların mutabık kalmaları nedeniyle bu şekilde karar verildiği; 2013 yılında 330,00 TL yatırıldığı, 2014 yılında nafaka bedeli olarak 365,00 TL yatırıldığı ve makbuzların davalı vekili tarafından dosyaya ibraz edildiği; yani, her bir çocuk için 182,50 TL nafaka bedelinin halen ödenmekte olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.TMK'nun 182. maddesine göre; boşanma kararı ile velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.TMK'nun 330. maddesindeki düzenleme ise, nafaka miktarının çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçlerine göre belirlenir şeklindedir.TMK'nun 331.maddesi uyarınca da durumun değişmesi halinde hakim nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırabilir.Somut olayda; her ne kadar taraflar anlaşmalı olarak boşanmış ve iştirak nafakasının her yıl %10 oranında arttırılmasına karar verilmiş olsa da, önceki nafakanın takdir edildiği tarih (24.05.2012) ile bu dava (30.10.2014) arasındaki geçen süre içerisinde, müşterek çocukların yaşça büyüdükleri, ihtiyaçlarında artış olduğu ve paranın da satın alma gücünün nispi de olsa azaldığı bir gerçektir.O halde mahkemece; müşterek çocukların ihtiyaçları, davacı annenin de katkısı dikkate alınarak, davalı babayı ödemede zorlamayacak, onu zarurete düşürmeyecek şekilde, TMK'nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine göre uygun bir miktarda arttırıma karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.