Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18274 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14902 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : SİLİFKE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 18/02/2014NUMARASI : 2013/149-2014/149Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesi ile; davalıların murisi Yahya ve dava dışı Mustafa müvekkili kuruma olan borcunu ödememesi nedeniyle Silifke İcra Dairesi'nin 2012/5917 E sayılı dosyası ile Yahya ölü olması nedeniyle, mirasçıları ve dava dışı diğer borçlu Mustafa aleyhine ilamsız takip yapıldığını; borçlulardan Yahya İnanıcı mirasçılarının takibe itiraz etmesi üzerine, davalılar yönünden takibin durdurulduğunu, davalıların itirazının haksız ve yersiz olduğunu iddia ederek; icra dosyası üzerinden yapılan itirazın iptaline ve takibin davalılar yönünden devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekilleri ayrı ayrı dilekçeleri ile; murisin 2005 yılında vefat ettiğini oysa takibe konu olan borç döneminin 2009-2010 yıllarına yani murisin ölümünden sonrasına ait olduğunu; icra dosyası ekinde bulunan taksitlendirme protokolünde murisin ve davalıların imzalarının olmadığını savunarak; davanın reddini istemişlerdir.Mahkemece; davalıların murisinin 21.07.2005 tarihinde öldüğü, murisin öldüğü tarihe kadar 10000024410 numaralı elektrik abonesine ilişkin murisin borçlarının bildirilmesi amacıyla davacı kuruma müzekkere yazıldığı, gelen cevabi yazıda murisin ölüm tarihi itibariyle herhangi bir borcunun olmadığının bildirildiği; davaya konu borcun 2009 ve 2010 yılına ait olduğu, murisin ölümünden sonra oluşan borçtan dolayı davalıların sorumlu tutulamayacağı; ayrıca, davalıların fiilen herhangi bir elektrik kullanımının da olmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ve Dairenin yerleşmiş ve istikrar kazanmış uygulamasına göre; murisin yasal mirasçıları mirası reddetmedikleri sürece basit bir başvuru işlemiyle iptal edilmeyen (murise ait) abonelik üzerinden tüketilen enerji bedelinden kullanıcı olup olmadıklarına bakılmaksızın abonelikten kaynaklanan borçtan sorumludurlar. (Yargıtay 3.HD 2014/5429 E – 17304 K )Somut olayda; murisin 21.07.2005 tarihinde öldüğü, murisin abone olduğu tesisat nedeniyle davacı kuruma elektrik borcu olduğu gerekçesiyle 20.12.2012 tarihinde murisin dava dışı mirasçısı Mustafa borcu taksitlendirdiği ve taksitlendirme gereğince bono düzenleyerek davacı kuruma verdiği, ancak taksitleri ödemediği, davaya konu borcun 2009 ve 2010 yıllarına ilişkin olduğu, Mustafa taksitleri zamanında ödememesi nedeniyle Mustafa Şahin İnanıcı ve muris Yahya mirasçıları olan davalılar hakkında Silifke İcra Dairesinin 2012/5917 E sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalıların borca itiraz ettikleri anlaşılmaktadır. Her ne kadar davalıların; murisin ölümünden sonra tahakkuk eden borç nedeniyle sorumlu olamayacaklarını savunmuş iseler de, yukarıdaki yapılan açıklamalar ışığında; mirası reddetmedikleri sürece basit bir başvuru işlemiyle iptal edilmeyen (murise ait) abonelik üzerinden tüketilen enerji bedelinden kullanıcı olup olmadıklarına bakılmaksızın sorumlu olacakları açıktır. Mahkemece; yanılgılı değerlendirme ve yukarıdaki gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.O halde mahkemece; davalıların mirasçı sıfatıyla, murisin abone olduğu tesisat nedeniyle doğan borçlardan sorumlu olduğu kabul edilerek, davalıların sorumlu olduğu miktarı tespit ettirerek, icra dosyasında ödenen kısım yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekmektedir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.