Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18272 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13251 - Esas Yıl 2015





Y A R G I T A Y İ L A M IİNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : İSTANBUL 6. SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 25/04/2013NUMARASI : 2013/329-2013/260Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, asıl ve birleşen dava dilekçeleri ile; davalı M.. Ö..'ün meskeninde kaçak elektrik kullandığını ve bu durumun tutanaklar ile tespit edildiğini, tahakkuk eden bedellerin tahsili amacıyla icra takibinde bulunulduğunu, davalının takibe itiraz ederek durmasına neden olduğunu iddia ederek; itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı duruşmalardaki beyanı ile; davayı kabul etmediğini, Sarıyer 2.Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/516E sayılı dosyasında yargılandığını ve beraat ettiğini savunarak; davanın reddini istemiştir.Mahkemece; asıl ve birleşen dosyada dava dilekçelerinin görev yönünden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar." hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet ; bir ücret veya menfaat karsılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut olayda davacı ile davalı M.. Ö..'ün 2155344 no.lu elektrik abonesi iken 2006/01-03-05 dönem borçları sebebiyle aboneliğinin 17.04.2007 tarihinde feshedildiğini, takibe konu borcun ise 11.01.2010 ve 22.02.2010 tarihli kaçak elektrik tutanaklarından kaynaklandığı, yani davalının davaya konu borç tarihinde davalı ile arasında herhangi bir abonelik sözleşmesi bulunmadığı, dolayısıyla 4077 sayılı yasa kapsamında tüketici olmadığı anlaşılmaktadır. Bu duruma dava tarihine (06.09.2010) göre uyuşmazlığın çözümü dava miktarı esas alınarak sulh hukuk mahkemeleri görevi içerisindedir. Hal böyle olunca; yerel mahkemece işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken yukarıdaki gerekçe ile mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.