Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18268 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10998 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : TORUL SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 11/07/2014NUMARASI : 2014/68-2014/113Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesi ile; Gümüşhane ili, Kürtün ilçesi, Sapmaz köyünde, 154 ada 16 parselde kain taşınmaz ve üzerindeki evin, yapılan kadastro çalışması sırasında kardeşi olan davalı M.. K.. üzerine yazıldığını; oysa, bu parsel ve üzerindeki evin hepsinin babası muris Muzaffer Kılıç'a ait olduğunu; Kürtün ilçesinde yapılan baraj çalışması nedeniyle taşınmazın kamulaştırılmış olup, taşınmaz bedeli olarak belirlenen 50.000 TL'nin davalıya ödendiğini; ancak, bu bedel üzerinde kendi miras hissesinin de olduğunu iddia ederek; fazlaya ve başkaca haklara ilişkin taleplerinin saklı kalmak kaydıyla, 6.145 TL'nin, davalının kamulaştırma bedelini aldığı tarihten itibaren, yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı M.. K.., duruşmadaki beyanında; dava konusu yerin bir başkasına ait olduğunu, ancak evin babasına ait olduğunu; bu evde babasıyla birlikte 1973 yılından beri kaldıklarını, diğer kardeşlerinin Almanya'da ikamet ettiklerini, bu evin tamir ve onarımını kendisinin yaptığını ve babası ile birlikte kaldığı için kadastro çalışmaları sırasında kendisi adına kaydedildiğini ve baraj yapımı sırasındaki kamulaştırma bedelinin tarafına ödendiğini savunarak; davanın reddini istemiştir.Mahkemece; dosyaya celp edilen 05.08.2010 tarihli tapu kaydının incelenmesinde dava konusu taşınmazın 8/16 hissesinin davalı M.. K..'a ait olduğu, davacının iddia ettiği şekilde ne kendisinin ne de kardeşlerinin hissesini içeren herhangi bir tapu ortaklığı veya miras ortaklığının olmadığı; davalının, dava konusu yere diğer kardeşlerinin hissesi ve ortaklığı olmaksızın tek başına sahip olduğu; diğer hissedarların ise, başka kişiler olduğu, davanın mahiyeti gereği ve ayrıca davacı tarafında açılmış tespit edilen herhangi bir tapu iptal ve tescili davasına da rastlanılmadığı gerekçeleri ile; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak;Dava; davaya konu taşınmazın, tapu kayıtlarının aksine, gerçekte murise ait olduğu ve ölümü ile mirasçılarının da hak sahibi olduğu iddia edilerek, tapu maliki olan davalıya ödenen kamulaştırma bedelinin miras payı oranında davacıya ödenmesi talebine ilişkindir.Dosya arasında bulunan tapu kaydı incelendiğinde; 04.05.2009 tarihinden bu yana davalı M.. K..'ın taşınmazın 8/16 oranında hissedarı olduğu, diğer hissedarların ise dava dışı (mirasçılar dışında) şahıslar olduğu, açıklamalar hanesinde taşınmaz üzerindeki evin davalı M.. K..'a ait olduğunun yazılı olduğu anlaşılmakta ise de; davalı, 05.07.2010 tarihli duruşmada; ''Dava konusu yer bir başkasına ait ancak ev babama aittir, bu evde babamla birlikte 1973 yılından beri babamla birlikte kalmaktayız, diğer kardeşlerim Almanya'da ikamet etmektedirler, bu evin tamir ve onarımını ben yaptığım için ve babamla birlikte kaldığım için kadastro çalışmaları sırasında benim adıma kaydedilmiş ve baraj yapımı sırasındaki kamulaştırmalarda bedel tarafıma ödenmiştir, K.. K.. tek bana karşı dava açmıştır, diğer mirasçılara dava açmamıştır, diğer mirasçılar da benden bir hak talep etmemişlerdir, husumet yönünden de davanın reddini talep ediyorum'' şeklinde beyanda bulunarak, açıkça davaya konu taşınmaz üzerindeki evin murisleri olan babalarına ait olduğunu kabul etmiştir. O halde, mahkemece yapılacak iş; davaya konu 154 ada 16 parselde kain taşınmaz üzerinde bulunan evin tarafların murisine ait olduğu kabul edilerek, davalıya ödenen kamulaştırma bedelinden evin değerine düşen kısmı tespit ettirilerek, ev bedelinden davacının miras hissesi oranında tahsiline karar vermek olmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.