MAHKEMESİ : ADANA 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 07/07/2009NUMARASI : 2008/514-2009/365Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesi ile; davalıların çocuklarının, orman yangınına neden olduklarını; davalıların, aile başkanı sıfatı ile denetim ve gözetim yapmadıklarını, olay nedeni ile 3.274.892.000.- TL(yeni 3.274,89 TL) zarar oluştuğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin haklarını saklı tutuklarını belirtip, bu bedelin olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar beyanlarında, davanın reddini istemişlerdir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 3.154.89.-TL tazminatın (2.676.39.-TL'lik bölümüne 05/09/2002 tarihinden yasal faiz işletilerek) davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir .Dava konusu uyuşmazlık, davalıların reşit olmayan çocuklarının eylemi nedeni ile oluşan maddi tazminat talebinden kaynaklanmaktadır.Davalılar hakkında açılan bu dava, 4721 sayılı yasanın 369.maddesi kapsamında olup, aile başkanının sorumluluğu esasına dayanmaktadır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4/1. maddesi; 4721 sayılı Medeni Kanun’un İkinci Kitabı’ndan (Üçüncü Kısım hariç olmak üzere ) (TMK.md.118-395, 5133 sayılı Kanun md.2-3) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesi’nde bakılacağını hükme bağlamıştır. Olayı gerçekleştirenlerin (davalıların reşit olmayan çocuklarının) yargılama sırasında reşit olmasının da sonuca etkisi bulunmamaktadır.Somut olayda; uyuşmazlığın, Aile Mahkemesi’nde çözümlenmesi gerekir. Mahkemelerin görevlerini belirleyen usul hukuku kuralları kamu düzenine ilişkindir; görev itirazı yargılamanın her aşamasında, usul hukukuna ilişkin hiçbir sınırlamaya tabi olmaksızın taraflarca ileri sürülebileceği gibi, davaya bakan mahkeme de, bu yönde bir itiraz olmasa bile, görevli olup olmadığını kendiliğinden değerlendirmekle yükümlüdür. Her dava, usul hukukunun kamu düzenine ilişkin kurallarının gösterdiği görevli mahkeme hangisi ise, orada görülür. Bu konuda kazanılmış hak da olmaz . Mahkemece, görevsizlik kararı verilerek, dosyanın görevli aile mahkemesine gönderilmesi gerekir iken; işin esasına girilerek, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde, hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.