Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18236 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 308 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 04/12/2013NUMARASI : 2013/111-2013/480Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; duruşma isteğinin miktar yönünden reddiyle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz isteğinin incelemesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili firma ile davalı arasında araçların kaporta ve boya hizmetleri ile ilgili olarak şifai sözleşme bulunduğunu, avans mahiyetinde 40.000 TL toplamında 6 adet çekin verildiğini, çeklerin zamanında ödendiğini, davalı tarafından işlerin iyi yapılmadığını zamanında bitirilmediğini, bu hususun noter ihtarnameleri ile tebliğ edilerek davalıya bildirildiğini, davalının Bakırköy 13 İcra Müdürlüğünün 2013/6 Esas sayılı dosyası ile yapılan takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ve % 20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştirDavalı vekili cevap dilekçesinde; usulüne uygun tutulmayan defter ve kayıtlarla davalı firmanın borç altına sokulamayacağını, davacı tarafa davalının borcunun bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davalı tarafın kesin delil niteliğindeki yemin teklifinin davacı tarafça kabul edilmemesi karşısında davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava taraflar arasındaki araç tamirinden kaynaklanan itirazın iptali talebine ilişkindir.6100 sayılı HMK'nın yemine ilişkin hükümlerine değinilmesi gerekmektedir. HMK'nın 225. maddesi "Yeminin konusu" başlığı altında, "Yeminin konusu, davanın çözümü bakımından önem taşıyan, çekişmeli olan ve kişinin kendisinden kaynaklanan vakıalardır. Bir kimsenin bir hususu bilmesi onun kendisinden kaynaklanan vakıa sayılır." düzenlemesi bulunmaktadır. HMK'nın "Yemine davet" başlığı altında düzenlenen 228. maddesinde "Yemin teklif edilen kimse, duruşmada bizzat hazır bulunmadığı takdirde, kendisine yemin için bir davetiye çıkarılır. Yemin davetiyesine, yemine konu hususlar hakkında sorulacak sorular ile geçerli bir özrü olmaksızın yemin için tayin olunan gün ve saatte mahkemeye bizzat gelmediği veya gelip de yemini iade etmediği yahut yemini eda etmekten kaçındığı takdirde, yemin konusu vakılara ikrar etmiş sayılacağı yazılır." denilmiştir. Kendisine yemin teklif edilen taraf davasını bir vekil aracılığı ile takip etmekte veya tahkikata yokluğunda devam edilmekte (m.147) yani yemin teklif edilen oturumda hazır değilse, yemin için bir oturum belirlenerek taraf bu oturuma davet edilir. Bu çağrı karşı tarafa çıkarılacak yemin davetiyesi ile olur. Yukarıda açıklandığı üzere yemin davetiyesine yemine konu husular (vakıalar) ile yemin için çağrılacak kimsenin (tarafın) geçerli bir özürü olmaksızın yemin için tayin olunan günde (mahkemece) bizzat gelmediği takdirde yeminden kaçınmış ve yemin edeceği vakıaların sabit olmuş sayılacağına karar verileceği yazılır. Yine HMK'nın 232. maddesinde de yeminin bizzat tarafça eda edileceği belirtilmiştir. Bu yöndeki düzenlemelere aykırı yapılan yemin teklifinin reddi hukuki sonuç doğurmaz. Somut olayda da, davacı asilin yemin teklifinden haberdar olmadığından vekilin teklif edilen yemini eda etmeyecekleri yönündeki kabulü üzerine davanın reddi doğru olmamıştır. Mahkemece yapılacak iş, yemin davetiyesinin davacı asile yukarıda yapılan açıklamalara uygun şekilde çıkartılması, teklif olunan yeminin asil tarafından kabul edilmesi durumunda eda ettirilmesi gerekir. Aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.