Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1823 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 22017 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : ÇERKEZKÖY 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 11/10/2013NUMARASI : 2011/256-2013/487Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulü yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacılar vekili, dava dilekçesi ile; davacıların murisinin, taşınmazı, 1992 tarihinde haricen satın aldığını, iyiniyetle binalar yaptığını, açılan tapu iptali ve tescil davasının ise reddedildiğini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, binaların değeri olan 31.325.00.- TL'nın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, cevap dilekçesi ile; davanın reddine karar verilmesini istemiş, davacının ıslah dilekçesine karşı sunduğu dilekçesinde ise, davanın zamanaşımına uğradığını belirtmiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, yapının en az malzeme bedeli olan 15.617.00.- TL nın dava tarihinden yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiştir.Zamanaşımı def'i, davanın esası hakkında her türlü muameleye manidir. Bu sorun halledilmeden davanın esası incelenemez. (11.01.1940 tarihli 15/70 sayılı İçt. Bir. Kararı) Somut olayda, davalı tarafından ileri sürülen zamanaşımı def'i konusunda; mahkemece, olumlu olumsuz bir karar verilmeden işin esasının incelenmesi isabetli bulunmamıştır.Öte yandan, 02.02.1991 gün, 1990/1 E.- 1991/1 K.sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı gibi, iade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir.Uyuşmazlık konusu olayda olduğu gibi, dava tarihinden önce yapılan ve davalılar tarafından yararlanılan yapılar nedeniyle; sebepsiz zenginleşme borçlusunun (davalının) bu giderlerin yapıldığı tarihte ekonomik olarak zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği kabul edilemez. Sebepsiz zenginleşme nedeniyle, iade isteminde bulunabilmek için; bir tarafın mal varlığının diğer taraf aleyhine çoğalması gerekir. Bu azalma ve çoğalmanın dava konusu taşınmazın davalıya teslim edildiği tarihte gerçekleştiğinin kabulü zorunludur.Somut olayda, davacıların davaya konu taşınmazı davalıya teslim edip etmedikleri belirlenmemiştir. Mahkemece; yukarıda açıklanan ilke ve esaslar dikkate alınarak, davacıların taşınmazı halen kullanıp kullanmadıklarının araştırılması, davacılar dava tarihi itibariyle halen zilyed ise, bu yer için yapılan masrafları(sebepsiz zenginleşme olgusu henüz gerçekleşmediğinden) davalıdan isteyemeceklerinin düşünülmesi gerekir iken; davacıların, davaya konu yeri davalıya teslim edip etmedikleri konusu belirsiz bırakılarak, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bozma nedenlerine göre, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 09.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.