Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17911 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21906 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ŞANLIURFA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 27/05/2014NUMARASI : 2013/223-2014/320Taraflar arasındaki menfi tespit davasınınn mahkemece yapılan yargılaması sonucunda davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde, davalı Dedaş tarafından müvekkili aleyhine 49.548.20 TL kaçak elektrik kullanıldığından bahisle tahakkuk çıkarıldığını, müvekkilinin kaçak elektrik kullanmadığını, tahakkuk ettirilen miktar yönünden borçlu olmadıklarının tespitine ve davalarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili dilekçesinde; davacı hakkında yapılan işlemin mevzuata uygun olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir . Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda; davanın kısmen kabulü ile davalı Dedaş'ın davacı hakkında 89312 seri nolu kaçak elektrik kullandığından bahisle, tahakkuk ettirilen 49.548,20 TL 'lik kaçak elektrik borcundan kaynaklı 26.830,37 TL borçlu olmadığının tesbitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacının 01.12.2012 tarih 86478 sayılı Kaçak-Usulsüz elektrik tespit tutanağından dolayı elektrik piyasası müşteri hizmetleri yönetmeliğinin 13. maddesinin (a) bendi çerçevesinde kaçak elektrik kullandığını, davalı Dedaş Şanlıurfa Müessese Müdürlüğünün davacı aboneden kaçak kullanım miktarı olarak talep edebileceği asıl alacağın %18 KDV, tarife bileşenleri olmak üzere 22.717,83 TL olduğu bildirilmiştir.4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesine göre, ''Dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi'' kaçak elektrik tüketimini olarak kabul edilmiş, 15. madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı açıklanmıştır. Kaçak elektrik tespit tutanağının düzenlendiği tarihte yürürlükte olan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve anılan yönetmeliğin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan 29.12.2005 günlü 622 sayılı kararının “ Süre ” başlıklı bölümünde;1) Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13 üncü maddesinin (a) bendi çerçevesindeki tespitlerde;a) Kullanım yerine ait bağlantı anlaşması ve perakende satış sözleşmesi yapılmış olan yerler için, kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak süre; tutanak düzenlenmiş olması kaydıyla kontrol, mühürleme, kesme-bağlama, sayaç değiştirme ve son endeks okuma işlemlerinden en son yapılanın işlem tarihi ile kaçak tespitinin yapıldığı tarihe kadar olan süredir ve bu süre 90 günü geçemez. Ancak, sayaçtan geçirilmeden ayrı bir hatla kaçak elektrik enerjisi kullanımının tespiti halinde bu süre iki kat olarak alınır.Bu sürenin dışında müşterinin kaçak elektrik enerjisi kullanım başlangıç tarihinin doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmesi halinde, kaçak tüketime ek olarak yukarıdaki paragraf çerçevesinde belirlenen başlangıç tarihinden itibaren, doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmiş kaçak elektrik enerjisi kullanımı başlangıç tarihine kadar geriye dönük normal tüketim hesabı yapılır. Bu süre 12 ayı geçemez. Yapılacak hesaplamada tüketimin yapıldığı kabul edilen dönemlerdeki birim fiyatlar dikkate alınır ve gecikme zammı alınmaz hükmü yer almaktadır.Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 622 sayılı EPDK kararı 1./a maddesi uyarınca ek tahakkuk da yapılması gerekirken, bu yönde bir hesaplama yapılmamıştır Hal böyle olunca, mahkemece; davacının borçlu olduğu bedelin az yukarıda açıklanan mevzuatta belirlenen kaçak kullanım süresine ilişkin esaslar gözetilerek, Yargıtay denetimine uygun önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulundan rapor alınarak belirlenmeli ve sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna itibar edilerek, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.