MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasındaki iştirak nafakasının kaldırılması-yoksulluk nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın tefriki-karşı davanın ise kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı-karşı davalı dilekçesinde; davalı ...'nin kızı olduğunu, ... Aile Mahkemesinin 2011/727 Esas ve 2012/905 Karar sayılı ilamı ile, davalı ... için 300 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davalının on sekiz yaşını doldurmakla reşit olduğunu, bu nedenle davalı ... lehine hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı ... cevap dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediğini, ... Meslek Yüksekokulu 1.sınıf öğrencisi olduğunu, ... Aile Mahkemesinin 2011/727 Esas ve 2012/905 Karar sayılı ilamı ile lehine hükmedilen nafakanın aynen devamına karar verilmesini istemiştir.Davalı-karşı davacı ... vekili karşı dava dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediğini, davanın reddi ile ... Aile Mahkemesinin 2011/727 Esas ve 2012/905 Karar sayılı ilamı ile davalı ... için 400 TL yoksulluk, müşterek çocuk ... için 300 TL iştirak nafasına hükmedildiğini, aradan geçen sürede iştirak ve yoksulluk nafakalarının günün ekonomik koşullarına göre ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını, bu nedenle yoksulluk nafakasının 600,00 TL'ye, iştirak nafakasının 400 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece; asıl davanın işlemden kaldırılması nedeniyle tefriki ile karşı davanın kısmen kabulüne karar verilerek karşı davacı ... için aylık 400 TL yoksulluk nafakasının davalıdan tahsili, ... için aylık 300 TL yardım nafakasının davacı- karşı davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı-karşı davalı vekilinin yoksulluk nafakası istemine ilişkin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Karşı dava, cevap dilekçesiyle veya esasa cevap süresi içinde ayrı bir dilekçe verilmek suretiyle açılır. (...m.133; HUMK.m.195)Harçlar Kanunun 6/1 maddesine göre de "Karşılık davaları müstakil davalar gibi harca tabidir." düzenlemesi yer almıştır.Somut olayda; 1- Davalı ..., dava dilekçesine verdiği 25.02.2015 tarihli cevap dilekçesinde, .... Aile Mahkemesinin 2011/727 Esas ve 2012/905 Karar sayılı ilamı ile lehine hükmedilen 300 TL nafakanın aynen devam etmesini talep etmiş, mahkemece hükmün 2 numaralı bendinde davalı ... için dava tarihinden itibaren aylık 300 TL yardım nafakasının davacı-karşı davalı ...'den tahsiline şeklinde karar verilmiştir. 2- Eldeki davada dava dilekçesi, davalı ...'ye 10.01.2014 tarihinde tebliğ edilmiş karşılık dava ise yasal cevap süresi geçtikten sonra 25.02.2015 tarihinde açılmıştır. Bu durumda süresinde açılmayan karşılık davanın tefrik edilip, ayrı bir esasa kaydedilerek incelenip sonuçlandırılması gerekir. 3- Öte yandan, davalı ... 03.06.1995 doğumlu olup, dava tarihinde reşittir. Reşit olan çocuk adına velayeten annesi nafaka talebinde bulunamaz. Şartları var ise reşit çocuk yardım nafakası talebinde bulunabilir. Bu yönün gözden kaçırılarak yazılı şekilde hüküm kurulması da kabul şekli bakımından usul ve yasaya aykırı görülmüştür.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.