Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1780 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 23685 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili Av.... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının kayınpederi olan davalı ... ile davacının eşinin birlikte hayvancılık yaptıklarını, geçimlerinin bir olduğunu, davalının sürüsünün içinde 80 adet davacının eşine ait koyunun bulunduğunu, davacının eşi ....'nın 2009 yılında vefat ettiğini, ancak davalının davacının eşine ait 80 adet koyunu iade etmediği gibi semerelerinden de faydalanması nedeniyle, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla koyunların bedeli ve semereleri toplamı 10.000 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevabında; davacının eşinin (davalının oğlu) otlattığı hayvanların tamamının davalıya ait olduğu, davacının eşinin şahsına ait koyunlarının bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece; bir kısım davacı tanıkları koyunların davalıda kaldığını beyan etmişler ise de, tanıkların davacının akrabası oldukları, duyuma dayalı ve yanlı beyanda bulundukları, davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilemeyeceği ayrıca davalının kendi parasıyla davacının eşi adına aldığı aracın davacı tarafından satılarak bedelinin alındığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş olup, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 6.maddesi uyarınca, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. Bu nedenle davacının, koyunların eşine ait olduğu hususunu usulünce ispat etmesi gerekmektedir. Davacı taraf da bu hususun ispatı için tanık deliline dayanmıştır. Mahkemece, davacı tanıklarının akraba olmaları nedeniyle anlatımları inandırıcı görülmediğinden dava red edilmiştir. Oysa ciddi ve inandırıcı kanıt bulunmadıkça asıl olan, tanıkların doğruyu söylemiş olmalarıdır. Dosyada tanıkların anlatımlarının inandırıcılığını olumsuz yönde etkileyecek delil ve olguya rastlanılmamıştır. Tanıkların akraba olması tek başına tanıklıklarının inandırıcılığını etkilemez.Dinlenen ve birbirini doğrulayan tanık anlatımlarından davalıya ait koyun sürüsünün içinde davacının eşine de ait koyunların bulunduğu sabit olmakla, mahkemece davacı tanıklarının bu beyanlarına itibar edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bundan ayrı olarak, davacının eşi adına kayıtlı aracın, eşinin ölümü ile miras yoluyla davacıya intikal etmesi sebebiyle bu aracın satılarak bedelinin alınması davacının iş bu davada ileri sürdüğü alacak hakkını olumsuz etkilemeyeceğinden, davacının eşine ait aracın, satılarak bedelinin davacı tarafından alınması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi de doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.