Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 178 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 16624 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİTaraflar arasındaki nafaka artırım davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı dilekçesinde; ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/42 Esas, 2011/37 Karar sayılı ilamı ile kendisi lehine 300 TL yoksulluk nafakası bağlandığını ,aradan geçen sürede takdir edilen nafakanın ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını, bu nedenle yoksulluk nafakasının 500,00 TL'ye yükseltilmesi ile birlikte dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı cevap dilekçesinde, davanın reddini istemiştir.Mahkemece ;davanın kabulü ile davacı için aylık 300 TL yoksulluk nafakasının ,200 TL artırılarak 500 TL'ye yükseltilmesine ve dava tarihinden itibaren 500 TL yoksulluk nafakasının işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dava,yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir.TMK'nun 175.maddesi "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Kanunda öngörülen şartlar davacı lehine gerçekleştiği takdirde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekir."TMK'nun 176/4. maddesine göre de; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir."Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre, iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ...’in yayınladığı..oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.Dosya kapsamından;tarafların 31.03.2011 tarihinde boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine 300 TL yoksulluk nafakasına karar verildiği,bu davanın açıldığı tarih itibariyle aradan yaklaşık üç yıllık süre geçtiği, davacının kaymakamlığa ait unlu mamüller büfesini işlettiği,aylık 200 TL geliri bulunduğu, üzerine kayıtlı bir adet fındık bahçesinin olduğu,2002 model Renault marka aracının olduğu,davalının ise emekli olup aylık 1.311.56 TL maaşının olduğu, bir adet aracının bulunduğu anlaşılmaktadır.Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın ..’in yayınladığı .. oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Kabul şekline göre;nafaka alacağı hükümle miktar olarak belirlenen ve muacceliyet kazanan bir alacaktır. Bu husus gözetilmeden takdir olunan yoksulluk nafakasına kararın kesinleşme tarihinden itibaren faiz hükmetmek gerekirken,dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamıştır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.