Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1773 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17365 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : MİLAS 2.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 14/05/2013NUMARASI : 2012/219-2013/491Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde 01/10/2011 tarihinde köyde çıkan yangının söndürüldüğünü, davalı çalışanlarının yargılandığını, yangın ve zarardan davalının sorumlu olduğunu, yangın söndürme giderlerinin 10.059.85 TL olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere zararın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın reddini istemiştir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.BK.58.maddesi, (TBK 69.maddesi) gereğince imal olunan bir şeyin sahibi o şeyin korunmasındaki kusurundan dolayı oluşan zararlardan kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince sorumludur. Enerji nakil hatları da maddede belirtilen imal olunan şey kapsamında olduğundan enerji nakil hattının sahibi bu tesisin korunmasından, bu bağlamda bakım eksikliğinden doğan zarardan kusursuz olarak sorumludur.Dosyada yer alan olay yeri tesbit tutanağında; havanın rüzgarlı olduğu, enerji nakil hattındaki tellerin birbirine temas ettiği, bu temas nedeni ile kıvılcımların çıktığı, kıvılcımların otlara düştüğü, otların tutuştuğu açıklanmıştır. Somut olaydaki uyuşmazlıkta, davalı dağıtım şirketinin çıkan yangın nedeni ile oluşan zarardan BK 58 (TBK 69) maddesi uyarınca sorumlu olup olmadığıdır.HMK.nun 266 ve devamı maddeleri gereğince çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınması gerekir. Ancak, bilirkişi seçimi yapılırken düşüncesine başvurulacak kişi veya kişilerin özel ve teknik bilgilerinin yeterli olup olmadığı üzerinde durulması gerekir.Aynı ilkeler HUMK.nun 275. ve devamı maddelerinde de düzenlenmiştir.Somut olayda ise; hükme esas alınan raporu düzenleyen bilirkişi kurulu iki orman mühendisinden oluştuğundan bu kurul uyuşmazlığın doğru olarak tesbiti ve çözümlenmesi için gerekli uzmanlığa sahip değildirBu durumda mahkemece; önceki bilirkişilerden farklı bilirkişilerden oluşmak üzere elektrik mühendisleri ve orman mühendislerinden oluşacak 3 kişilik bilirkişi kurulundan uyuşmazlık hakkında rapor aldırılması ve sonucuna göre hüküm tesis edilmesi gerekirken, aralarında elektrik mühendisi olmayan bilirkişi kurulu tarafından hazırlanan raporun esas alınması suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.Bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.