Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 17695 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 22090 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : SİVAS 3. ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİTARİHİ : 12/09/2014NUMARASI : 2013/209-2014/316Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesinde; K.ilçesi Yatılı Bölge Okulu'nun, davalı Ç. Elektrik Dağıtım AŞ. ( ÇEDAŞ) nin 10000000190 numaralı abonesi olduğunu; kullandıkları elektrik tüketim miktarına göre fatura tahakkuk ettirildiğini, bu faturalarda hizmet bedeli karşılığı olmayan '' K/K bedeli, dağıtım bedeli, sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmet bedeli ve iletim bedeli adı altında haksız ve hukuka aykırı bedellerin alındığının tespit edildiğini ileri sürerek; kaçak kullanım bedeli , dağıtım bedeli, sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmet bedeli ve iletim bedeli adı altında haksız ve hukuka aykırı olarak tahsil edilen 2.927,04 TL toplam bedelin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; açılan davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, Türkiye genelinde Elektrik Dağıtım ve Perakende Satış Hizmeti yapılan 21 Dağıtım Bölgesinin mevcut olup dağıtım şirketlerinin uygulanacağı ulusal elektrik tarifeleri enerji piyasası düzenleme kurumu tarafından belirlenmekte ve ülke genelinde bütün tüketicilere aynı şekilde yansıtılmakta olduğunu , ulusal tarife bedellerinin hangi bileşenlere ayrıştırılarak faturalara yansıtılacağının ve bedellerinin 6446 sayılı Kanun ve bu kanuna bağlı olarak yayımlanan mevzuat kapsamında EPDK tarafından belirlenmekte ve dağıtım şirketlerince uygulanmakta olduğunu, tarifelerin uygulanmasının dağıtım şirketleri bakımından yasal bir zorunluluk olduğunu , şirketlerinin EPDK tarafından belirlenen tarifeyi değiştirmek, tarifede yer almayan bir bedeli tahsil etmenin, belirlenmiş bir bedeli tahsil etmemek veya tahsilinden vazgeçmek gibi bir yetkisinin bulunmadığını belirterek; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kabulü ile, 2.927,04 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 268,64 TL den oluşan ödeme tarihi ile dava tarihi arasındaki işlemiş yasal faizin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden aboneliğin MEB K.Yatılı Bölge İlköğretim Okulu adına kayıtlı bulunduğu, uygulanacak tarife grubunun resmi daire olduğu, söz konusu faturalarda da abone grubu olarak hayır kurumu yazdığı anlaşılmıştır.4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3.maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yine anılan yasanın 3/d maddesinde, “hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet” olarak tanımlanmıştır.Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. 4077 sayılı Yasanın 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak sözkonusu olmaz.Somut uyuşmazlıkta; aboneliğin MEB Koyulhisar Yatılı Bölge İlköğretim Okulu adına olduğu ve abone grubu nazara alındığında; taraflar arasında 4077 Sayılı yasa kapsamında varolan bir hukuki ilişkinin varlığından sözedilemez .Bu itibarla, davaya Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken; Tüketici Mahkemesi sıfatıyla somut olaya ilişkin hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.