Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17683 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21596 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : PERŞEMBE ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİTARİHİ : 15/04/2014NUMARASI : 2005/330-2014/48Taraflar arasındaki maddi-manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacılar vekili, dava dilekçesinde; davalıların velayeti altında bulunan küçük Emircan'ın, 06/10/2005 tarihinde, müvekkillerinin velayeti altında bulunan çocukları Anıl darp ettiğini, bunun neticesinde Anıl hastanelik olduğunu, gözünde görme bozukluğu, vücudunun sağ tarafında kısmi felç oluştuğunu ve aynı zamanda konuşma güçlüğü de çekmeye başladığını, daha da kötüsü tuvalet ihtiyacını dahi karşılayamayan küçüğün öğrenim hayatına ara vermek zorunda kaldığını; kendisinin mağdur olduğu gibi bir lokantada bulaşıkçı olan annesinin de küçüğe bakmak için işinden ayrılmak zorunda kaldığını; müessir fiilde bulunan davalının küçüğün Ordu'da karate kursuna gittiğinden eylemi bilerek gerçekleştirdiğini; davalıların, olayın üzerinden iki aydan fazla bir zaman geçmesine rağmen müvekkilleri ile hiçbir şekilde ilişkiye geçmediğini, zararın tazmini yolunda herhangi bir girişimde bulunmadıklarını; olayın neticesinde hem küçük Anıl hem de anne-babasının maddi manevi yıprandıklarını, hastaneye gidip gelirken küçüğün felçli olması nedeniyle taksi tuttuklarını, ortopedik alet aldıklarını, çocuğu bezlemek için bez kullanmaya başladıklarını, annenin çalıştığı işi bırakarak çocuğunu bakmak için eve geri döndüğünü, küçüğün ise tedavisi için okuluna ara vermek zorunda kaldığını, söz konusu olay nedeniyle davacıların maddi ve manevi zarara uğradıklarını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartıyla, 10.000TL maddi, 5.000TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; ev başkanının sorumluluğunun kusura dayanmadığı, kusursuz sorumluluk olduğu, ev başkanının özen ve gözetim görevini yerine getirmemesinden dolayı 3.kişiler bir zarara uğramışlarsa, ev başkanının bu zararı tazminle sorumlu olduğu, ev başkanının çocuğuna iyi terbiye verdiğini ispat suretiyle sorumluluktan kurtulamayacağı; somut olayda, ilkokul çağındaki küçüğün arkadaşına vurması neticesinde arkadaşını yaralaması ve ciddi sağlık sorunlarına sebep olması durumunun söz konusu olduğu, ev başkanı olarak küçük çocuğunu tehlikeli davranışlar konusunda yeterince eğitmeyen velisinin sorumlu olduğu kanaatine varılarak; 06/11/2013 ve 14.01.2013 havale tarihli bilirkişi raporları doğrultusunda, 15/05/2012 havale tarihli ıslah dilekçesindeki talep miktarı ile bağlı kalınarak davanın kabulü ile; davacılardan Şevket için 1.186,73 TL, Nayile için 2.160,00 TL, Anılcan için 157.136,98 TL olmak üzere toplam 160.483,71 TL maddi tazminatın ve davacılardan Şevket için 1.000,00 TL, Nayile için 1.000,00 TL ve Anılcan için 3.000,00 TL olmak üzere toplam 5.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 06/10/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar B.. E.. ve N.. E..'den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, TBK'nun 52/1. (BK'nun 44/1.) maddesinde, "Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yüklümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hakim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir." hükmü getirilmiştir.Maddeye göre, açıklanan özel hallerin gerçekleşmesi durumunda, mahkeme, tazminatı indirebilir veya kaldırabilir. Özel haller ise, zarar görenin zarara razı olması, zararın doğumunda zarar görenin müterafik kusuru, zararın artmasında ortak kusuru ve sorumlunun durumunu ağırlaştırıcı ortak kusuru veya aynı maddenin 2. fıkrasında açıklanan zarardan sorumlu kişinin "ağır kusurunun" bulunmadığı ve zararın tamamının tazminine hükmedilmesinde sorumluyu zor duruma düşürecek olması hallerinde tazminattan indirim yapılabilir.Somut olayda, dinlenen tanık beyanlarına göre, tarafların velayetindeki çocukların kavga etmeleri sonucu davacıların velayetindeki çocuk zarar görmüştür. Bu durumda, mahkemece; davacıların velayeti altındaki çocuğun olayda kusurlu olup olmadığı, müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı hususunda değerlendirme yapılarak, BK'nun 52.(BK'nun 44.) maddesi gereğince tazminat miktarından indirim yapılıp yapılmayacağı tartışılarak sonucu dairesinde hüküm tesisi gerekirken; eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.