MAHKEMESİ : ELBİSTAN 2. ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİTARİHİ : 08/11/2013NUMARASI : 2013/277-2013/463Taraflar arasındaki istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı S.S. Otomotiv Ticaret ve A.Ş. vekili dava dilekçesinde; davacı şirketin elektrik abonesi olduğunu, elektrik ihbarnamesinde kaçak kullanım bedeli altında fatura tutarının % 10 unu aşan boyutta ekleme yapıldığını, diğer kullanıcıların kaçak kullanım bedellerininin davacı aboneye yansıtılmasının kabul edilemeyeceğini, davalı şirket uygulamasının kanuna aykırı olduğunu belirterek; davalı tarafından kaçak kullanım bedeli altında yasal olmayan ilavelerle yapılan haksız tahsilatın iptaline, fazlaya ilişkin saklı kalmak kaydıyla geriye dönük 10 yıllık haksız tahsil edilen 3.200,00 TL nin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ticarethane aboneliğinin bulunması nedeniyle Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu, dava konusu bedellerin ihtirazi kayıt konmaksızın ödendiğini, ödenen bedeller yönünden talep hakkının olmadığını, elektrik piyasasında faaliyet gösteren perakende şirketlerinin tarife bileşenlerinin EPDK tarafından belirlendiğini, mevzuata uygun olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; EPDK tarafından elektrik faturasında bulunan ve düzenlenen tarife unsurlarının belirlendiğini, bedelin belirlenmesine ilişkin kurul kararının tüm tüzel ve gerçek kişileri bağladığını, dağıtım şirketlerinin aykırı işlem yapamayacaklarını, kayıp kaçak bedelinin tüketiciye iadesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Uyuşmazlık, ticarethane-büro-yazıhane abonelik sözleşmesinden kaynaklanan kayıp-kaçak bedelinin tahsili istemine ilişkindir.4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3.maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut olayda; taraflar arasında ticarethane abonelik sözleşmesi imzalanmış olup, dava konusu faturalar, davalının işletmekte olduğu işyerine ait "ticarethane-büro-yazıhane" için düzenlenmiştir. Bu bağlamda davalı tüketici olmadığı gibi, davacının satıcı sözleşmenin de Tüketici Yasası kapsamında kalmadığı anlaşıldığından, davanın tüketici mahkemesinde görülmesi doğru olmayıp, Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir. Hukuk Muhakemeleri Kanunun hükmün kapsamını belirleyen 297. maddesi uyarınca; (1) Hüküm “Türk Milleti Adına” verilir ve bu ibareden sonra aşağıdaki hususları kapsar:a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini.b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini.c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri.ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini.d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını.e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi.(2) Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.Hal böyle olunca, her ne kadar mahkemece 08/11/2013 tarihli ilk celsede verilen ara karar ile davanın Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla bakılmasına karar verilmiş ise de, duruşma tutanağı ve gerekçeli karar başlığında Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla davaya bakılmaya devam edildiği anlaşıldığından Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.Ayrıca; bir davada hüküm, davanın tarafları yönünden kurulur. Dava dilekçesinde davacı olarak davanın S. S. Otomotiv Ticaret ve A.Ş. adına A.. K.. tarafından açıldığı anlaşıldığına göre davanın tarafı şirket adına hüküm kurulması gerekirken davacı şirketin temsilcisi olan ve davada taraf sıfatı bulunmayan A.. K.. yönünden hüküm kurulması HMK'nın 297. maddesine göre usul ve yasaya aykırı olup doğru görülmemiştir.Bozma nedenlerine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.