Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17418 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21283 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içeribindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin mülkiyeti ... ait iş yerinde kiracı olarak oturduğunu,müvekkilinin iş yerini kiraladığında 3388 nolu elektrik abonesinin bulunduğunu, ancak elektirik sayacının mesken vasıflı olup müvekkilinin davalı kuruma müracat ederek iş yeri vasıflı sayaca çevrilmesi hususunda talepte bulunduğunu,böylelikle davalı kurumca sayacın iş yeri aboneliğine çevrildiğini, ancak sayacın değiştirilmesinden 6 ay sonra davalı kurumca müvekkilinin kullandığı abonelik üzerine kaçak kullanım nedeniyle ceza tahakkuk ettirildiğini öğrendiğini, müvekkilinin cezaya itiraz ettiğini ancak cezanın kaldırılmadığını, beyanla müvekkilinin kuruma borcu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının mesken olan sayacının işyeri olarak değiştirildiğini,ancak sayacın değiştirilmesi sırasında görev yapan teknik eleman tarafından sayacın cam altının açık olduğunun fark edildiğini, sayaç üzerinde müdahale olabileceği düşünülerek tutanak tutulduğunu, davacıdan alınan eski sayaç üzerinde inceleme yapılmak üzere Erzincan'a gönderildiğini, yapılan teknik incelemede sayacın mühürleri ile oynandığı, sayaç üst kapak cam arasının alt taraftan zorlanarak açıldığı sayaca film şeride sokulmak suretiyle müdahale edildiğinin tespit edildiği hususunda rapor düzenlendiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile; davacının davalı kuruma tutulan kaçak elektrik tespit tutanağından dolayı 1.224,99 TL borçlu olup bakiye kısmın talebe göre olan 4.433,01 TL borçlu olmadığının tespitine; fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; sözkonusu karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. 492 sayılı Harçlar Kanununun 30. maddesinde; “Muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunacağı, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. HUMK'nun 409.maddesinde (HMK 150 md.) gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.” hükmünü içermektedir. Eş söyleyişle, karar ve ilam harcının peşin olarak yatırılması gereken miktar ödenmedikçe davaya devam edilemez. (HGK 2012/19-260 E- 2012/432 K) Davacı, dava dilekçesinde, davalı tarafından kaçak kullanım bedeliyle tahakkuk ettirilen kaçak kullanım bedeli ve bugüne kadar işleyen faiz miktarı kadar borçlu olmadığının tespitini istemiş, harca esas değer olarak da 1000 TL göstermiş ve davacıdan bu miktar üzerinden peşin harç alınmıştır. Yargılama aşamasında tarihsiz dilekçesi ile de 115.658 TL'lik kaçak kullanım bedelinin aslı ve yasal faizinden borçlu olmadığının tespitini istemiş ise de; mahkemece eksik harç tamamlattırılmamıştır.O halde mahkemece; Harçlar Kanununun 32. md uyarınca yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılamayacağından, alacağın tamamı üzerinden eksik harcın tamamlatılması için, aynı kanunun 30. maddesi uyarınca süre verilerek ve sonucuna göre işlem yapılması ve tamamlandığında harç ikmal edilmiş değer üzerinden yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması gerekirken, dava dilekçesinde gösterilen 1000 TL üzerinden nispi harç yatırılmış olduğu gözardı edilerek, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Bozma nedenine göre davacı ve davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.