MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen vasiyetnamenin tenfizi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davada, muris .... Kargı Noterliğinin 10/02/1994 tarih ve 471 nolu vasiyetnamesi ile ... Köyünde bulunan 119/74-109/65-158/1-154/14-121/679 ile 120/29 parselde kayıtlı taşınmazları müvekkillerin murisi olan Mustafa Tosun'a vasiyet ettiği ileri sürülerek, vasiyetnamenin tenfizi ile muris Halil adına olan tapu kayıtlarının iptali ile bu taşınmazların Mustafa Tosun mirasçıları (davacılar) adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi istenilmiştir.Davalılar, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine ilişkin hükmü, Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 14/01/2013 tarih ve 2012/22613 Esas-2013/12 Karar sayılı ilamı ile "4722 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun'un 17. maddesi uyarınca; mirasçılık ve mirasın geçişi, mirasbırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir."Yanların ortak murisi 14.03.1995 tarihinde vefat etmiştir. Bu durumda olayın çözümünde uygulanacak yasa hükmü 4721 sayılı Yasa hükümleri olmayıp, murisin ölüm tarihinde yürürlükte olan 743 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümleridir. Bu Kanunun 580.maddesinde düzenlenen süre hak düşürücü süre değil, zamanaşımı süresidir. O halde mahkemece, davalıların herhangi bir zamanaşımı definde bulunmadıkları da gözetilerek davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir" gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiş, mahkemece, bozma ilamına uyulmak suretiyle oluşturulan hükümde davanın kabulü cihetine gidilmiş, verilen karar, süresinde davalılar tarafından temyiz edilmiştir.HMK. 297/2.maddesinde; hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir, düzenlemesi bulunmaktadır.Somut olayda, mahkemece, "Dava konusu ... İli ... İlçesi ... Köyü 119 ada 74 parsel, 109 ada 65 parsel, 158 ada 1 parsel, 154 ada 14 parsel, 121 ada 679 parsel, 120 ada 29 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile bu yerlerin davacılar murisi Mustafa Tosun'a ait Kargı Sulh Hukuk Mahkemesince verilen 2006/78 Esas-74 Karar sayılı veraset ilamındaki mirasçılara hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline, Kargı Sulh Hukuk Mahkemesine ait 2006/78 Esas-74 Karar sayılı veraset ilamının kararın eki sayılmasına,Kargı Noterliğince 10/02/1994 tarih ve 471 yevmiye nolu vasiyetnamenin bu şekilde infaz edilmesine" ilişkin hüküm kurulmuştur.Dava dilekçesi, bilirkişi raporu gibi herhangi bir belgeye atıf yapılarak hüküm kurulamaz. Gerek tefhim edilen ve zabıtla belirlenen kararda, gerekse gerekçeli kararda hisseler gösterilmediği gibi, gerekçeli kararda veraset ilamına atıf yapılmıştır. Bu nedenle infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Mahkemece; oluşturulan hüküm HMK.297/2.maddesine uygun ve açık olmadığından, şüphe ve tereddüt uyandırdığından kararın bozulması gerekmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.