Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17348 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 14130 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİTaraflar arasında görülen menfi tesbit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı, meskenine su aboneliği için davalı kuruma başvuru yaptığını, davalının kanal katılım payı ve şebeke hisse bedeli talep ettiğini, bu talebin haksız olduğunu öne sürerek, davalıya borçlu olmadığının tespiti ile su aboneliği tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, abonelik yapılması için kanal şebeke hissesinin ödenmesi gerektiğini, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu 87 ve 88.madde hükümleri ve ... Tarifeler Yönetmeliği 39.madde hükmüne göre bedel ödenmeden abonelik yapılmasının mümkün olmadığını savunmuştur. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü, davacının kanal katılım ve şebeke hisse bedeli olarak toplam 383,76 TL den sorumlu bulunduğuna, bu bedel davacı tarafından karşılandığında su aboneliği tesisine karar verilmiştir.Kararı, davalı temyiz etmiştir. 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun kanalizasyon harcamalarına katılma payı başlığı altındaki 87.maddesi “Belediyelerce ve belediyelere bağlı müesseselerce, aşağıdaki şekilde kanalizasyon tesisi yapılması halinde, bunlardan faydalanan gayrimenkullerin sahiplerinden kanalizasyon harcamalarına katılma payı alınır;a) Kanalizasyon tesisi yapılması,b) Mevcut tesislerin sıhhi ve fenni şartlara göre ıslah edilmesi iki ve daha fazla yol kenarında bulunan gayrimenkuller hangi yoldaki kanalizasyona bağlanmış ise, payın hesabında yola ait kanalizasyon giderleri nazara alınır,” düzenlemesini getirmiştir. Aynı yasanın 88.maddesi su tesisleri için 87.maddeye paralel bir düzenleme öngörmüştür..Bu yasa maddesine dayalı olarak çıkarılan ... tarifeler yönetmeliğinin 39.maddesinde de gerek yeni bir kanalizasyon tesisi yapılması ve gerekse mevcut tesisin ıslahı durumunda taşınmaz sahiplerinden katılma payı alınacağı öngörülmüş; bunun belli bir oranının inşaat ruhsatı alınma aşamasında avans olarak tahsil edileceği, bakiyesinin de su aboneliği aşamasında bina değeri esas alınmak ve %... oranını geçmemek üzere tahsil edileceği belirlenmiştir.Yukarıda belirtilen yasa ve tarifeler yönetmeliği hükümleri birlikte değerlendirildiğinde davalı tarafça yeni kanalizasyon ve içme suyu tesisleri yapıldığı veya mevcutların iyileştirilmesi yapıldığı taktirde davalının tesislerin hizmet edeceği saha dahilindeki gayrimenkul sahiplerinden yönetmelikte belirlenen ilkelere göre su ve kanalizasyon tesisleri katılım payını talebe hakkı vardır. Ancak, bu katılım payı davalı tarafça hizmet götürülmesi koşuluna bağlı olarak alınır. Bu durumda hizmet götürüldüğünün davalı tarafça kanıtlanması halinde davacı katılım payının yüklenici veya kendisi tarafından ödendiğini kanıtlamakla yükümlüdür. Somut olaya gelince, davacı kendisinden istenilen kanal katılım ve şebeke hisse bedelinden sorumlu olmadığının tespitine karar verilmesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece bilgisine başvurulan bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, ... Tarifeler Yönetmeliği 39.maddesinin ... ....Vergi Mahkemesinin 02.05.2012 tarihli kararı ile iptal edildiği, bu nedenle, .... ....’nın ....08.1981 tarihli “Belediye Gelirleri Kanunu'nun harcamalara katılma payları ile ilgili hükümlerin uygulanmasına ilişkin yönetmelik” hükümlerine göre davacının ödemesi gereken kanal katılım bedelinin 102,72 TL ve şebeke hisse bedelinin ise 281,04 TL olduğu bildirilmiştir. ... tarifeler yönetmeliğinin 39.maddesi dava tarihi itibari ile yürürlükte olup, iptale ilişkin mahkeme kararı kesinleşmediğinden mahkemenin bu yöndeki gerekçesi de isabetli bulunmamıştır. Mahkemece, ... Tarifeler Yönetmeliğinin 39.maddesinde öngürülen, formülde belirtilen birim değerler gözetilerek; yeniden alınacak bilirkişi raporundan sonra; oluşacak sonuç dairesinde bir hüküm verilmesi gerekmektedir. Eksik inceleme sonucu hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.....2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.