MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili kurum içinde yapılan muhasebat incelemesinde, davalının, müdürlüklerine 26.821,90 TL tutarında fazla ve yersiz faturalandırma işlemi yaptığının tespit edildiğini; bu miktarın, .... Devlet Hastanesine resmi sağlık kuruluşlarına uygulanması gereken tarife yerine, ticarethane tarifesi uygulanması neticesinde oluştuğunu; haksız olarak ödenen, 2.258,23 TL'nin ödeme gününden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının, müvekkili kuruluşun 4117000-4413199 tesisat nolu abonesi olduğunu ve ticarethane tarifesinden tahakkuk ettirilen fatura nedeni ile ödenen 26.821,90 TL' nin davacıya iade edildiğini; yönetmeliğe göre, en geç son ödeme tarihine kadar itiraz edilebileceğinin belirlendiğini; ancak, davacının bu süre içinde itirazda bulunmadığını, her hangi bir itirazi kayıt koyarak ödeme de yapmadığını, faturan??n kesinleştiğini, davacının faiz talebinin yerinde olmadığını savunarak; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece; hükme esas alınan Mali Müşavir bilirkişi raporuna istinaden, taraflar arasında tarife farkına ilişkin ödemenin yapıldığı hususunda ihtilaf olmadığı; davacının, fazla ödeme yapılan her ay için ayrı ayrı hesaplanacak yasal faiz karşılığı 2.258,23 TL yi talep ettiği; ancak, davacının, fatura bedelini 12/08/2010 tarihinde, davalının banka hesabına yatırdığı, geri alım tarihine kadar 2.227,30 TL faizin tahakkuk ettiği gerekçesiyle; 2.227,30 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiştir.Uyuşmazlık elektrik abonesi olan kurumun tarife farkından kaynaklanan fazla ödemenin iade tarihine kadar geçen dönemdeki faizinin tahsiline ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.1-818 sayılı BK'nun 101.maddesinde "Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla mütemerrit olur" hükmü getirilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 117.maddesinde de bu hüküm "Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer" şeklinde düzenlenmiştir. Temerrüt ya bir ihtar ile ya da dava açılması v.s suretiyle gerçekleşir. Mahkemece; davalı kurum tarafından iade edilen bedele faiz işletilebilmesi için; borçlunun temerrüte düşürülmüş olması gerekir. Davalı temerrüte düşürülmüş ise, temerrüt tarihi araştırılarak, temerrüt tarihi ile paranın iade edildiği tarih arasındaki dönem için faiz hesaplanması gerekmektedir.2-Uyuşmazlık konusu faiz alacağının, dava tarihi itibariyle, artık asıl alacağa dönüştüğü kabul edilerek; hüküm altına alınacak bir meblağın bulunması halinde bu meblağın da faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekir.Bu hususta eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 25.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.