Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17303 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21798 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İZMİR 1. TÜKETİCİ MAHKEMESİTARİHİ : 02/10/2014NUMARASI : 2013/919-2014/1741Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkilinin su abonesi olduğunu, kaçak su kullanıldığı belirtilerek davalı tarafından kaçak su bedeli tahakkuk edildiğini, kaçak su kullanılmadığını ileri sürerek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.HMK 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir. Somut olaya gelince; mahkemece yargılama sırasında bilgisine başvurulan mali müşavir ve hukukçu bilirkişilerin raporu doğrultusunda karar verilmiştir. Rapor düzenleyen bilirkişilerin su tüketim bedeli hesabı konusunda uzman olmadığı bu nedenle bilirkişi olarak dinlenemeyeceği kuşkusuzdur. Uzman bilirkişi tarafından, davacının kaçak su kullanıp kullanmadığının değerlendirilmesi, kaçak su kullanımı halinde ödenmesi gereken su bedelinin sözleşme ve yönetmelik hükümlerine göre hesaplanması gerekmektedir.Hal böyle olunca, mahkemece dava dosyasının su tüketim hesabı konusunda uzman olan mühendis bilirkişiye verilerek, davacının kaçak su kullanıp kullanmadığının değerlendirilmesi, kaçak su kullanımı halinde ise davacının ödenmesi gereken su bedelinin sözleşme ve yönetmelik hükümlerine göre hesaplanması hususunda rapor düzenlettirilmesi gerekirken, konusunda uzman olmayan bilirkişilerden alınan rapor doğrultusunda yazılı şekilde hüküm kurulması taraflar lehine bozmayı gerektirmiş; bozma sebep ve şekline göre sair temyiz itirazları şimdilik incelenmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.