MAHKEMESİ : ŞANLIURFA 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 09/09/2014NUMARASI : 2012/287-2014/497Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkilinin çiftçilikle uğraştığını ve sulu tarım yaptığını, abonesiz kaçak elektrik kullandığını belirterek, davalı tarafından 162.502,63 TL kaçak elektrik bedeli tahakkuk ettirildiğini, bu miktarın fahiş olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin davalıya şimdilik 50.000,00 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, dosya kapsamına göre; dava konusu olayda, talep konusunun miktarın açıkça belli olduğu, bu nedenle davacının kısmi dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle dava şartı eksikliği nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.6100 sayılı HMK'nun 109/1.maddesinde; talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda, sadece bir kısmının da dava yoluyla ileri sürülebileceği açıklanmıştır.Somut olaya gelince; davacı, davalı tarafından tahakkuk ettirilen 162.502,63 TL'lik fatura bedeli nedeniyle, davalıya şimdilik 50.000,00 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Dava edilen talep konusunun, niteliği itibariyle taraflar arasında tartışmalı ve açıkça belirli olmadığı gibi, bölünebildiği dikkate alındığında, toplam tahakkuk miktarının sadece bir kısmının dava yolu ile ileri sürülmesi mümkün olup, davacının kısmi dava açabileceği kuşkusuzdur.Hal böyle olunca, mahkemece; davacının kısmi dava açmasında hukuki yararı bulunduğu gözetilerek, işin esasına girilip oluşacak sonuç dairesinde karar verilmesi gerekirken, yersiz gerekçe ile davanın hukuki yarar yokluğundan reddedilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.