MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen adi ortaklığın feshi-alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili; davacı ve davalının, aynı parasal ve emek katkısıyla yürüttükleri .... ..... Firmasında beraber çalıştıklarını, davalının, davacının abisi olması nedeniyle resmi ve mali işlerin onun adına yapıldığını, taraflar arasında .../09/1998 tarihinde ortaklık sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmeye göre müvekkilinin %49, davalının da %51 hisseye malik olduğunu, davalının babalarının vefatı ile birlikte davacıyı ortak konumunun dışına ittiğini, ...... Bölgesindeki kurdukları tesisi kendisi üstlenip, müvekkiline şehir merkezindeki showroomun yönetiminin verilmek suretiyle iş bölümü yapıldığını, müvekkilinin organizedeki işyerinden bilgi alamadığını, bilgi talebinde bulunduğunda bilginin verilmediğini, ... .... Asliye ... Mahkemesi'nin 2005/51 D.iş dosyası ile makine, ...... vs. varlıkların tespiti işlemi yaptırıldığını, mevcut durumun belirlenmesinin sağlandığını, bilirkişilerce .../.../2005'de düzenlenen bilirkişi raporunda adi ortaklığın aktif varlıklarının 31/.../2004 tarihli bilançoya göre 413.668.909.509-TL olduğunun belirlendiğini ileri sürerek, Organize San. Bölgesinde bulunan tesisler ile şehir merkezinde bulunan showroom mülkü hariç, tesis ve showroom'un makine, demirbaş vs. varlıklarını, taraflar arasında ve adi ortaklıktaki hisseleri oranında kendilerine aidiyetine yönelik tasfiye hususunda hüküm tesisini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; taraflar arasında .../09/1998 tarihli ortaklığa ilişkin yazılı belge olduğunu ancak % 49 oranındaki adi ortaklık hisse payının kağıt üzerinde kaldığını, davalının kendi emek ve ticari çabasıyla borçlanarak işini büyüttüğünü, makine parkını genişlettiğini, makinelerin büyük kısmının vadeli alındığını, halen borçları ödediğini, şirket aktifine borçları henüz ödenmediğinden yazılamadığını, davacının taahhüt ettiği sermayeyi getirmediği için şehir merkezinde mağaza açtığını ve mağazayı ve gelirini kardeşine bıraktığını, mağazanın gelirlerini davacının tahsil ettiğini, hiçbir ticari katkı sağlamadığını, davacının ... .... Asliye ... Mahkemesinin 2005/51 D.İş sayılı tespit dosyasında 31/.../2004 tarihli bilançoya göre şirketin aktiflerini tespit ettirdiğini, bunun tamamını yansıtmadığını, pasiflerin tespit edilmediğini; davacı yanın bugüne kadar ödemediği ve şirketin borçlanmasına sebep olduğu hissesi oranındaki tüm ödemeleri yasal faiziyle birlikte davalı müvekkiline ödemesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile.......Adi Ortaklığı'nın davacı ...'in tasfiye payı olarak belirlenen 532.316,53-TL'nin davalı ...'ten alınarak davacı ...'e verilmesi ile Adi ortaklığa ait taşınır ve taşınmaz tüm mallar ile aktif ve pasiflerin davalı ... üzerinde bırakılması suretiyle tasfiyesine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Uyuşmazlık konusu, adi ortaklık ünvanının iktisadi değerinin tasfiye payı hesaplanırken dikkate alınıp alınmayacağı ve tasfiye ile birlikte hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin belirlenme oranları hakkındadır. Mahkemece, 818 sayılı BK'nunun 520 vd maddeleri ile ... .... H.D.'nin konu ile ilgili içtihatları da dikkate alınarak ayrıntılı ve denetime elverişli birlirkişi raporları doğrultusunda adi ortaklığın tasfiye payının belirlendiği ancak tasfiye payı belirlenirken adi ortaklığın ünvanı olan "......." ünvanının iktisadi değerinin belirlenmediği ve tasfiye payına eklenmediği anlaşılmaktadır. Adi ortaklığın tasfiyesi esnasında maddi değeri olan unsurların yanında, bazı gayri maddi unsurların da dikkate alınması zorunludur. Firma adının ( işletme adı ) ticari değeri var ise, bunun da ortaklığın tasfiyesinde dikkate alınması gerekmektedir. (... .... HD, ........1981,E.1981/1032, K.1981/2623) Somut olayda; taraflar arasında imzalanan ....09.1998 tarihli Adi Ortaklık Sözleşmesi bulunduğu, davacı ...'in adi ortaklıktaki hissesinin % 49, davalı ...'in adi ortaklıktaki hissesinin % 51 olduğu, adi ortaklığa konu cam ve dekorasyon işinin ".........." ünvanı altında yapıldığı anlaşılmaktadır. Adi ortaklık nedeniyle işletmenin ticaret ünvanı bulunmasa da bir işletme adı vardır. Bir işletmenin, işletme adının işletmenin değerine tesiri ticari hayatta bilinen bir gerçektir. Ortaklığın ".......... .... ve ....." adı altında taşınır ve taşınmaz tüm mallar ile aktif ve pasifleri ile davalı ... üzerinde bırakılması suretiyle tasfiyesine karar verilmiş olduğundan, davacının talebi doğrultusunda, ortaklığa konu ünvan değerinin iktisadi değerinin bulunması halinde, ortaklık tasfiye payının belirlenmesinde dikkate alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bu husus bozmayı gerektirmiştir. Ayrıca, tasfiye kararı ile birlikte hüküm kurulurken taraflar lehine hükmedilen vekalet ücreti ile tarafların sorumlu oldukları yargılama giderlerinin belirlenmesinde, tarafların adi ortaklıktaki ortaklık payları dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken, bu husus dikkate alınmadan hüküm kurulması hatalı olup, bu husus da bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.....2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.