Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17255 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21416 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ANKARA BATI 1. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 26/06/2014NUMARASI : 2012/691-2014/431Taraflar arasındaki eşya alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesi ile; taraflar arasında Sincan 4.Aile Mahkemesinin 2012/335 Esas sayılı dava dosyası üzerinden boşanma davalarının devam ettiğini, düğün sırasında davacıya takılan ziynet eşyaları ile davacının kişisel birikimi ile alınan ziynetlerin davalı tarafından alınıp iade edilmediğini iddia ederek, 15.000 TL takı bedelinin yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava edilmiştir.Davalıya usulune uygun tebligat yapılmış, fakat davaya cevap vermemiştir.Mahkemece; davacı talebine konu ziynet eşyalarının götürülmesine engel olunduğunu, zorla elinden alındığını, daha önce götürme fırsatı elde edemediği veya mevcut olan ziynet eşyalarının davalı tarafından bozdurulduğu, harcandığı, yedinde kalarak iade edilmediğine ilişkin davacının iddiası dışında ispata yönelik bir delil getirilemediği, bu eşyaların bozdurulduğu ve kadına iade edilmediğine, bankaya yatırıldığına ilişkin görgüye dayalı tanık anlatımı mevcut olmadığı, beyanların davacıdan duyuma dayalı aktarımlar olması nedeni ile itibar edilmediği gerekçesi ile ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Somut olayda; davacı davalının düğünde takılan ve düğünden sonra da alınan ziynet eşyalarının davalı tarafından alındığını, evden ayrılırken de kendisine iade edilmediğini iddia etmiş, iddiasını ispata yönelik dinlenen tanıklardan davacının annesi olan Meliha beyanında; davaya konu burma bileziklerin boşanma dava tarihinden iki yıl kadar önce davalının talebiyle bozdurularak bankaya yatırıldığını, hatta kuyumcuya gittikleri gün davacıyı tesadüfen aradığını, davacının bilezikleri bozdurup bankaya yatıracaklarını söyleyince kızdığını, buna rağmen bilezikleri bozdurup davalı adına açılan banka hesabına yatırıldığı belirtmiştir. Mahkemece, davacı tanığının iddiaları yönünde herhangi bir araştırma yapılmadığı görülmektedir.O halde mahkemece; davacının isticvap yoluyla beyanı alınarak, davaya konu ziynetlerin hangi tarihte bozdurulduğu, hangi tarihte, hangi bankaya, kimin hesabına yatırıldığının tespit edilmesinin ardından, ilgili bankaya müzekkere yazılarak davalı adına böyle bir banka hesabının olup olmadığı ve banka hesap hareketleri ile ilgili bilgi ve belgelerin dosya arasına alınması sağlandıktan sonra tüm bilgi, belge ve beyanlar birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yukarıdaki gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.