Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 17244 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9303 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ : SAMSUN 3. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 28/04/2015NUMARASI : 2014/625-2015/200Taraflar arasındaki nafakanın kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı dava dilekçesinde; davacının açtığı boşanma davasının reddedildiğini, ayrı yaşayan davalı kadının ev hanımı olması sebebiyle, lehine aylık 400TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, davalının çalışmaya başladığını belirterek tedbir nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde, davalının sigortalı işte çalışmaya başlamasının nafakanın kaldırılmasını gerektirmediğini, davacının evlilik birliğinin bozulmasında ağır kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.2015 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 9. maddesi, "Tahliye davalarında bir yıllık kira bedeli tutarı, kira tespiti ve nafaka davalarında tespit olunan kira bedeli farkının veya hükmolunan nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden Tarifenin üçüncü kısmı gereğince hesaplanacak miktarın tamamı, avukatlık ücreti olarak hükmolunur. Bu miktarlar, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenmiş bulunan ücretten az olamaz. " şeklinde, 6.maddesi ise, "Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Bu madde yargı mercileri tarafından hesaplanan akdi avukatlık ücreti sözleşmelerinde uygulanmaz. " şeklinde düzenlenmiştir.Davacı, 15.04.2015 tarihli dilekçesi ile 'davasından vazgeçtiğini, takip etmeyeceğini' bildirmiş, 28.04.2015 tarihli ön inceleme duruşmasında ise davadan feragat ettiğini beyan etmiştir.Mahkemece; davalı lehine, davacı feragatinin, öninceleme tutanağı imzalanmadan önce sübut bulduğu gözetilerek, yukarıda açıklanan yasal düzenleme uyarınca, davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenecek vekalet ücretinin yarısına hükmolunması gerekirken; vekalet ücreti takdir edilmemesi doğru değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden ve "hakimin takdir yetkisi kapsamında" kalmadığından, hükmün HUMK 438/7, C2 hükmü ve 6100 sayılı HMK 370/2 ek 3/1 maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. Bu itibarla, hükme 5. fıkra eklenerek "Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, AAÜT 9/1. ve AAÜT 6. maddeleri gereğince 750 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine" cümlesi yazılarak hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.