MAHKEMESİ : İSLAHİYE ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİTARİHİ : 26/06/2014NUMARASI : 2003/85-2014/402Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; davalıların 05/07/2002 tarihli suç tutanağında orman yangınına sebebiyet vermek suçundan haklarında Asliye Ceza Mahkemesi'nde davanın devam ettiğini, yangına sebebiyet verenlerin yaşının küçüklüğünden dolayı davalı olarak çocuklara velayeten aile reisi sıfatıyla baba ve annelerinin sorumlu olduğunu beyanla 7.720,660.000 TL. tazminatın suç tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.Davalılar beyanlarında; açılan davayı kabul etmediklerini, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, 1.924,50 TL tazminatın olay tarihi olan 05/07/2002 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte M.. K.. velisi B.. K.. ve H.. K..'dan alınarak davacı Orman Müdürlüğü'ne verilmesine, diğer davalılar hakkında açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava orman yangınına istinaden açılan maddi tazminat talebine ilişkindir.HUMK'nun 275. ve takip eden maddeleri (HMK 266.md vd.) uyarınca, çözümü özel ve teknik bilgiye dayanan konularda, ihtisas sahibi kişilerin vereceği rapor esas alınarak hüküm kurulması gerekir. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerektiği kuşkusuzdur.Somut olayda; orman mühendisi bilirkişiden alınan raporda, orman yönetiminin 6.169 TL zarara uğradığı belirtilmiştir. Gerekçeli kararda söz konusu rapordakinin aksine, yangın nedeniyle zarar gören kısmın kendiliğinden eski halini aldığı, davacı kurumun buna ilişkin ayrıca masraf yapmadığı, davacı kurumun yangın nedeniyle 1.924,50 TL dışında bir zararının bulunmadığı ve böyle bir zararı ispat edemediği belirtilerek yukarıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.HUMK'un yukarıda anılan hükümleri gereğince; hakim, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hakim, bilirkişi raporundaki eksiklik, belirsizlik, çelişki görmesi durumunda, bilirkişiden ek rapor alabileceği gibi gerek görürse yeni bilirkişi incelemesi de yaptırabilir. Hakimin uzman olmadığı konularda, bilirkişi raporuna aykırı karar vereceği durumlarda uzman olmadığını gözeterek, bu raporu gerekçelendirip çürütmek yerine konunun uzmanlarına tekrar inceleme yaptırması gerekir. Bundan sonra hakim bu raporları değerlendirerek kendi vicdani kanaati ile bir sonuca varmalıdır. Hakimin hukuki bilgi ve tekniğinin dışında kalan hususta kendisini bilirkişi yerine koyarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. Ayrıca mahkeme tarafından alınacak raporda, orman yangınından 12 yıl sonra ormanın yeşermesinin kendiliğinden mi yoksa yetiştirilme suretiyle mi olduğunun da açıklığa kavuşturulması gerekir. Şu durumda, ilgili ceza dosyası getirtilerek gerek ceza dosyası gerek mevcut dosyadaki deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre karar vermek gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak verilen kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.