Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17167 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 13819 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE ... MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı kurum elemanları tarafından ....07.2008 tarihinde yapılan kontrolde, tarımsal sulama abonesi olan davacının kaçak elektrik kullanıldığı belirtilerek tutanak düzenlenip geriye dönük ....721,... TL tutarlı kaçak elektrik tüketim tahakkuku yapıldığını ancak kaçak elektrik kullanılmadığını, talebin haksız olduğunu belirterek, ....721,... TL lik faturadan dolayı borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davacı aboneye ait sayaca ve tesislere müdahale edilmesi nedeniyle söz konusu tutanağın düzenlendiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı abonenin kaçak elektrik enerjisi kullanmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. Dava; davalı kurum tarafından, kaçak elektrik tüketim tahakkuku adı altında düzenlenen fatura gereğince ....721,... TL borçlu olmadığının tespiti talebini içerir menfi tespit istemine ilişkindir. HMK’nun 281.maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır. Somut olayda; mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış, uzman bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, davalı kurum tarafından, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle davacı aboneye ....721,... TL tahakkuk çıkartıldığı, davacı hakkında davalı kurum tarafından tutulan kaçak tespit tutanağının usule uygun olduğu ancak bu tutanağa istinaden düzenlenen kaçak elektrik tüketim tahakkukunun fazla olduğu, söz konusu ....07.2008 tarihli kaçak tespit tutanağı gereğince, vergi ve cezalar dahil olmak üzere net kaçak tahakkuk bedeli olan borç miktarının ....625,00 TL olduğu belirtilmiş ancak mahkemece, bilirkişi raporunda hesaplanan miktarlar ve davacının söz konusu kaçak elektrik kullanım nedeniyle ........2010 tarihli ....721,... TL'lik faturanın ne kadarlık kısmından davacının sorumlu olduğu dikkate alınmaksızın davacı abonenin kaçak elektrik enerji kullandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, “çoğun içinde az da bulunur” kuralı gereğince, bilirkişi raporunda hesaplanan ve davacı abonenin borçlu olduğu belirtilen miktarlar esas alınmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu davanın tamamen reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.....2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.