Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 17163 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21581 - Esas Yıl 2014
Y A R G I T A Y İ L A M IİNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : OSMANİYE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 26/12/2013NUMARASI : 2012/632-2013/557Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin Osmaniye ili Toprakkale ilçesi, 1593 parsel sayılı taşınmazı uzun yıllardır kullandığını, üzerine çeşitli ağaçlar diktiğini, ev yaptığını, ecrimisil ödediğini, ancak Toprakkale Kaymakamlığının bu arazi üzerinde bulunan ev ve ağaçları sökmeye başladığını, müvekkilinin bu yeri 30 seneden bu yana kullandığını, bu nedenle 1593 parsel sayılı taşınmazın ve üzerindeki yapıların müvekkili adına tapuya kayıt ve tesciline, olmadığı takdirde ev ve ağaç bedellerinin müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde, dava konusu yerin zilyetlik, imar ve ihya yolu ile kazanılmasının mümkün olmadığını, taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi kadastrosunun yapıldığını ve kesinleştiğini, davacının bu kadastroya itiraz etme süresinin 10 yıl olduğunu, 10 yıllık hak düşürücü süreyi geçirdiğinden bu yönü ile davanın reddine, üzerindeki yapı ve ağaç bedellerinin istenmesi yönündeki talebinin ise davacının hazine arazisi üzerine haksız olarak ev yapması ve ağaç dikmesinin kendi hatası olduğunu, müvekkilinin bu durumdan her hangi bir kazancının olmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davacı yanın dava konusu taşınmazın bir bölümü üzerine ev yaptığı, üzerine ağaçlar diktiği, ecrimisil ödediği, davalı yanca bu yapı ve ağaçların söküldüğü, bu suretle davacının kötü niyetli zilyet olduğu, ancak taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu yapılıp kesinleştiğinden tescil talebinin yerinde olmadığı, terditli olarak bedel talebinin ise yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 20.470,00.TL. alacağın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.Dava konusu 1593 parseldeki taşınmazın kadastro tespitinden sonra davalı Hazine adına tescil edildiği, davacının Hazine'ye ait taşınmaza ev yaptığı ve ağaç diktiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır.Davacının tek taraflı yaptırdığı tespit sonucunda hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacının diktiği ağaç bedelinin toplam 20.470,00 TL değerinde olduğu açıklanmasına rağmen bilirkişi raporunun davalı tarafa tebliğ edilmediği gibi, mahkemece mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmamıştır. Davada, davacının mülkiyeti davalıya ait taşınmaza yaptığı muhtesat ve ağaç bedeli talep edilmektedir.Davacının dava konusu taşınmaza ev yaptığı ve ağaç diktiği konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf tespit raporunda açıklanan ve davacı tarafından dikilen ağaçların bedelleri(ev bedeli hesaplanmadığından ve hükümde yer almadığından temyiz edenin sıfatına göre bozma konusu yapılmamıştır.) ile ilgili davalının sebepsiz zenginleştiği miktarın tespiti noktasında toplanmaktıdır.TMK'nın 729/1.maddesinde; "Bir kimse başkasının fidanını kendi arazisine ya da kendisinin veya bir üçüncü kişinin fidanını başkasının arazisine dikerse, başkasının malzemesini kullanarak yapılan yapılara veya taşınır yapılara ilişkin hükümler bunlar hakkında da uygulanır.", buna bağlı olarak aynı kanunun 722/1.maddesinde; " Bir kimse kendi arazisindeki yapıda başkasının malzemesini ya da başkasının arazisindeki yapıda kendisinin veya bir başkasının malzemesini kullanırsa, bu malzeme arazinin bütünleyici parçası olur." hüküm getirilmiştir.Yine TMK'nın 723.maddesinde; "Malzeme sökülüp alınmazsa arazi maliki malzeme sahibine uygun bir tazminat ödemekle yükümlüdür. Yapıyı yaptıran arazi maliki iyi niyetli değilse hakim, malzeme sahibinin uğradığı zararın tamamının tazmin edilmesine karar verebilir. Yapıyı yaptıran malzeme sahibi iyiniyetli değilse, hakimin hükmedeceği miktar bu malzemenin arazi maliki için taşıdığı en az değeri geçemeyebilir." hükmünü göre inceleme yapılması gerekmektedir.Bu durumda, mahkemece; dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde keşif yapılarak TMK'nın 723.maddesinde açıklandığı gibi usullere uygun hüküm kurmaya yeterli, Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapılmadan Değişik İş Tespit raporuna göre hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.