İNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 23/12/2014NUMARASI : 2011/378-2014/673 Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 03/11/2015 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davalı vekili Av. L.. K.. geldi. Karşı taraf adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili müvekkilinin SS. .... Konut Yapı Kooperatifindeki ... nolu bağımsız bölümün sahibi olduğunu, davalının kooperatif hissesinin ½ payını 30/10/1995 tarihinde devraldığını, devrin geçersizliği ileri sürülerek Beykoz 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan dava sonunda davalının kooperatifin ½ hissedarı olduğu kabul edilerek evin yarı bedeli 125.000,00 TL işgal tazminatı ödenmesine karar verildiğini, dava konusu taşınmaza müvekkilinin bir çok masraf yaptığını, 1999 depreminde oluşan hasarlardan dolayı tamiratı müvekkilince yapıldığını, yapılan imalat kalemlerinin tespitle belirlendiğini, Beykoz 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen karar gereğince müvekkili tarafından tamamlanan evin tamamlanmış hali ile değerinin yarısı ve ecrimisil bedelinin davalıya ödendiğini, alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamını, %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, Beykoz Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/207 D.İş dosyasında yapılan tespitin gıyabında yapıldığını, davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, dairenin kooperatiften ne şekilde teslim alındığını bilmediklerini bildirerek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davalının Ankara 30. İcra Müdürlüğü'nün 2010/14368 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 28.403,33 TL asıl alacak yönünden iptaline, bu miktar üzerinden takibin devamına, 24.500 TL'sine dava tarihinden 3.908,33 TL'sine takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, asıl alacağın %40 oranında hesaplanan 11.361,33 TL icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Somut olayda, davacının maliki olduğu kooperatif payının ½ sini 05/04/1991 tarihinde noter sözleşmesi ile G.. Ç...'na devir ettiği G... Ç...'nun da bu hisseyi davalı T.. T..'a 30/10/1995 tarihinde noter sözleşmesi ile devrettiği, Kadıköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 1999/1111 Esas-2000/365 Karar sayılı ilamı ile dava konusu kooperatifte ...no'lu bağımsız bölümün 1/2 hissesinin T.. T..'a ait olduğunun tespitine karar verildiği, ancak T.. T..'un 1/2 payının kooperatif tarafından tescil edilememesi nedeniyle T.. T..'un Beykoz 2. Asliye Hukuk Mahkemesine açtığı dava sonunda yapılan yargılamada 21.09.2011 tarihli kararla 125.000 TL ev yarı bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle toplam 20.250 TL işgal tazminatının da yasal faiziyle birlikte davalı S.. G..'dan alınarak T.. T..'a verilmesine karar verildiği dosya içeriği ile anlaşılmaktadır.Davalı T.. T..'un 30.03.2006 tarihinde davacı aleyhine kooperatif hisse bedeli ve ecrimisil alacağının tahsili için açtığı davada; yargılama sürerken davacı Beykoz Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/207 Değişik iş dosyasında taşınmazda yapılan imalat bedeli, kooperatife yapılan aidat ödemeleri, tapu giderleri, alt yapı, hizmet ve çevreyle ilgili ödemelerin tespitini istemiş, bilirkişi raporunda; tespit tarihi itibariyle taşınmaza yapılan imalat bedelinin 35.350 TL olduğunu belirleyerek, diğer taleplerin ise tespitinin mümkün olmadığını açıklamıştır.Davacı, davalı aleyhine 01.05.2010 tarihinde giriştiği icra takibi ile 35.530,00 TL asıl alacak ile 7.105 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 42.635 TL'nin tahsilini istemiş, davalının takibe itirazı üzerine de itirazın iptali ile takibin devamını bu dava ile istemiştir.Mahkemece, hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda imalatların tamamının taşınmazı satın alan yeni malik tarafından sökülerek yeniden yapıldığı belirtilerek tespit dosyası değerlendirilmek suretiyle davacı tarafından yapılan imalatların tespit tarihi itibariyle değerinin 35.530 TL, dava tarihi itibariyle ise 49.000 TL, ½ hisse bedelinin 24.500 TL olduğu, kooperatife yapılan ödemelerin ise 3.908 TL olduğu açıklanmıştır.Davacı icra takibinde az yukarıda açıklandığı üzere tespit dosyasında belirlenen imalat kalemlerine ilişkin talepte bulunmuş ise de, mahkemece talep dışına çıkılarak takibe konu edilmeyen 3.908 TL aidat ödemelerine de hükmedilmiştir. Kaldı ki, dava itirazın iptali davası olup, itirazın iptali davasında, icra takibine konu edilmeyen bir alacak için müddeabih ıslahla dahi artırılamaz. TMK. 994. maddesi hükmü gereğince “iyiniyetli zilyet, geri vermeyi isteyen kimseden şey için yapmış olduğu zorunlu ve yararlı giderleri tazmin etmesini isteyebilir ve bu tazminat ödeninceye kadar şeyi geri vermekten kaçınabilir."Kooperatifce, ... numaralı dairenin 23.08.1994 tarihinde bina inşaatı bitirilerek sıvası yapılmış, kapı ve pencereleri takılmış şekilde teslim edildiği dosya içeriği ile anlaşılmaktadır.Beykoz 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/134 Esası ile T.. T.. tarafından S.. G.. aleyhine açılan davada dairenin ½ hisse bedeli evin tamamlanmış hali ile belirlenmiştir. Bilirkişi raporunda ise, salt imalat kalemleri belirlenmiş, mahkemece de bu rapora itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Davacı iyiniyetli olarak önceden kendi adına kayıtlı taşınmaza kendi levazımı ile imalat yapan kişi konumundadır. Bu nedenle, davacı yaptığı zorunlu ve faydalı giderleri isteyebilir ise de; bilirkişi raporunda imalatların hangisinin faydalı ve zorunlu giderler olduğu açıklanmamıştır. Zorunlu giderler, şeyin muhafazası için gerekli olan giderlerdir. Yararlı giderler ise; zorunlu olmamakla birlikte nesnenin değerini ya da verimini artıran giderlerdir.Öyle ise, mahkemece; dosyanın yeniden bilirkişiye tevdi ile “taşınmaza yapılan imalatların hangilerinin faydalı ve zorunlu masraflar olduğu belirlenmeli, yıpranma payı da düşülerek yeniden taraf ve Yargıtay denetimine uygun rapor alınmak suretiyle sonucuna uygun bir karar verilmelidir.Somut olayda; dava konusu alacak likit ve belirli olmayıp, yargılamayı gerektirmekte olup, bilirkişi incelemesi sonucu karar verilmiş olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmesi de usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.