Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1706 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 779 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : ADANA 2. TÜKETİCİ MAHKEMESİTARİHİ : 22/01/2014NUMARASI : 2013/1072-2014/176Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili idarenin....... nolu aboneliğin su tüketim bedelinin tahsili için davalı aleyhine Adana 3. İcra Müdürlüğünün 2012/3820 sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, borçlunun süresinde itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek, vaki itirazın iptali ile takibin devamına, borçlunun %40'tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı duruşmadaki beyanında; sözleşmedeki imzanın tarafına ait olmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin hukuksal niteliğinin ne olduğu, eldeki davaya genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde mi, yoksa 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerine göre Tüketici Mahkemesinde mi bakılması gerektiği noktasında toplanmaktadır.4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3.maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder, şeklinde tanımlanmıştır.Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde, yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. 4077 sayılı Yasanın 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.Somut olay değerlendirildiğinde, davacı tarafından 420640 nolu aboneliğe ilişkin su tüketim bedelinin tahsili için davalı aleyhine Adana 3. İcra Müdürlüğünün 2012/3820 sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı, davacının icra dosyasında ve eldeki davada sözleşmedeki imzanın kendisine ait olmadığını belirterek itiraz ettiği, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde sözleşmedeki imzanın davalının eli ürünü olmadığının tespit edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı, TKHK.da belirtilen “Tüketici” tanımına girmemektedir. Bu nedenle davaya bakmaya genel mahkemeler görevli olup, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekmektedir. Görev ile ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında res’en gözetilir. Görev ile ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkemece, bu ilke ve esaslar gözetilerek, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.