Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17059 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9745 - Esas Yıl 2015





İNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : MERSİN 3. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 12/11/2014NUMARASI : 2013/770-2014/678Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde,tarafların boşandıklarını,2009 yılında müşterek çocuklar Egemen ile Emirhan lehine 200'er TL nafakaya hükmedildiğini,müvekkilinin memur olarak çalıştığını,maaşının çocuklarının okul, servis ve dershane masraflarına yetmediğini, ayrıca davalının,müvekkili ile evli iken sahip olduğu şirkete müvekkilini kefil yaptığını,davalının borçları nedeniyle müvekkilinin maaşında haciz bulunduğunu,davalının maddi durumunun iyi olduğunu, başkaları adına firma kurarak işlerini yürüttüğünü,belirterek iştirak nafakasının ayrı ayrı aylık 1.500'er TLye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı vekili,davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile birlikte, tarafların müşterek çocukları Egemen ile Emirhan için takdir edilen 200'er TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 300'er TL'ye çıkarılmasına,fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Dava, iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir.TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır.Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur.Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir.Somut olayda, dosyadaki bilgi ve belgelerden tarafların 2009 yılında boşandığı, boşanma kararı ile birlikte müşterek çocukların velayetinin davacı anneye verildiği,Egemen'in ilkokul 3.sınıf öğrencisi olduğu ayrıca etüt merkezine gittiği,Emirhan'ın ise ortaokul 7.sınıf öğrencisi olduğu ve dershaneye gittiği,davacının memur olduğu,2.000 TL gelirinin olduğu,davalının nafaka borcunu çeşitli şirket hesaplarından gönderdiği anlaşılmaktadır.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocukların yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, nafakanın hükmedildiği tarih ile artırım davasının açıldığı tarih arasında geçen süre ve nafaka borcunun gönderiliş şekli,davalının yaşam tarzı nazara alındığında, takdir olunan iştirak nafakası miktarı az olup, TMK.4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bir nafaka takdir edilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı görülmüş , bu husus bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.