Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17034 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8151 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : SARIOĞLAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 19/12/2013NUMARASI : 2013/109-2013/279Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesinde, davalının davacı Koruma Başkanlığı nezdinde bekçi olarak çalıştığını, davalıya haksız olarak 6.983 TL emekli ikramiyesi ödendiğini, bu ödemenin tahsili amacı ile davalı aleyhine icra takibi yaptıklarını, davalının da bu takibe itirazda bulunduğunu beyan ederek, itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece; davanın reddine karar verilmiştir.İş mahkemesi özel yetkili mahkeme niteliğinde olup; 5521 Sayılı İş Mahkemeleri Yasasının 1. maddesinde; “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle (bu kanunun değiştirilen 2. maddesinin Ç, D ve E fıkralarında istisna edilen işlerde çalışanlar hariç) işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi ile görevli olarak lüzum görülen yerlerde iş mahkemeleri kurulur.” düzenlemesiyle iş mahkemelerinin görevi belirlenmiştir.4857 Sayılı İş Kanununun 1/II maddesinde “Bu Kanun, 4 üncü maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir. Buna göre bir uyuşmazlığın İş Mahkemesinde görülebilmesi için taraflar arasında işçi ve işveren ilişkisinin bulunması ve davanın bu ilişkiden kaynaklanması gerekmektedir.Öyle ise mahkemece; öncelikle davalının, davacı Koruma Başkanlığında, iş akdi ile çalışıp çalışmadığı, taraflar arasında işçi-işveren ilişkisinin bulunup bulunmadığı belirlenip, eğer aralarında böylesi bir iş ilişkisi bulunduğunun tespit edilmesi halinde, uyuşmazlığın, 4857 Sayılı İş Kanunu kapsamında kaldığı kabul edilip, davaya iş mahkemesinde bakılması gerekmekte olup, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, görev hususu halledilmeden işin esası hakkında bir karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.Bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.