Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16995 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9951 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ŞANLIURFA 1. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 04/02/2014NUMARASI : 2012/321-2014/95Taraflar arasında görülen yoksulluk ve iştirak nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesi ile davacı ile davalının 6 yıl birlikte yaşadığını,3 tane çocuklarının olduğunu, davalının başka bir kadınla evlendiğini belirterek davacı için aylık 400.00 TL, çocuklar için aylık 300.00'er TL nafaka ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.Mahkemece davacı yönünden nafaka talebinin reddine, çocuklar yararına 150.00'şer TL iştirak nafakası takdirine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Evlilik dışı doğan çocuk yönünden babanın nafakayla yükümlü tutulabilmesi için, çocukla babası arasında soybağının kurulmuş olması zorunludur. T.M.K. 333.maddesinde; "Babalık davası ile birlikte nafaka istenir ve hakim, babalık olasılığını kuvvetli bulursa, hükümden önce çocuğun ihtiyaçları için uygun bir nafakaya karar verebilir." hükmü yer almaktadır. Eldeki dava babalık davası değildir. Babalık davası ile birlikte nafaka istenmemiştir. Çocuk ile anne arasındaki soybağı doğumla kurulur. Baba ile soybağı ise, tanıma, anne ile evlilik ve hakim hükmüyle kurulur. Soybağı ayrıca evlat edinme yolu ile de kurulur (TMK. m.282). Dosyada yeralan Nüfus Müdürlüğü yazısında çocukların anne soyadı ile annenin nüfus kaydına tescillerinin yapıldığının, babalarının bilinmediğinin, baba hanesinde adı bulunanın hangi M.. olduğunun belli olmadığının bildirildiği, alınan nüfus kaydında, çocukların baba adının M.., soyadlarının S.. olduğu anlaşılmaktadır. Diğer bir deyiş ile davalı ile bu çocuklar arasında, kanunda gösterilen yöntemlerden biriyle bir soybağı kurulmadığı görülmektedir. Bu durumda, soybağının hüküm ve sonucu olan bakım yükümlülüğü davalı için gerçekleşmemiştir. Öyleyse bu çocuklar ile ilgili davacı annenin nafaka isteğinin reddi gerekirken bu husus dikkate alınmadan hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.