Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 16959 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 14477 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı dava dilekçesinde; yakınları tarafından kullanılan telefon hatlarının borçlarına ilişkin olarak davalının aleyhine icra takibi başlattığını, icra takiplerinden haricen haberdar olduğunu, icra takibine konu telefon hatlarına ilişkin faturaların ve ödeme emrinin tarafına tebliğ edilmediğini belirterek; ... .... İcra Müdürlüğü'nün .......... ve ... 31. İcra Müdürlüğü'nün ......... sayılı takip dosyalarına konu faturalı telefonların hangi tarihte kapatıldığı, kapatılma tarihi ve kapatılmaya konu borç miktarının 01.01.2009 tarihinden kapatılma tarihine kadar borç hesapları yapılarak ödenmediği iddia edilen en son fatura miktarı ile işletilen faiz miktarlarının tespitine, telefon hatları kapatıldıktan sonra hizmet verilmeyen döneme ilişkin fatura bedelleri yönünden verilmiş hizmet bulunmadığından takip konusu faturalar ve işlemiş faiz yönünden borçlu olmadığının tespitine, haksız icra takibi nedeniyle haciz tehdidi altında icra dosyasına ödenen miktarların istirdatına, haksız ve usulsuz icra takibi yapılmak suretiyle kişilik haklarının ihlal edildiği gerekçesi ile ....500,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının abone olduğu ..... ve ......... numaralı hatlara ait takibe konu aylara ilişkin fatura bedellerinin ödemediğini, davacı hakkında ödenmeyen aylara ait faturalar nedeniyle takip başlatıldığını, faturuların abone sözleşmesinde bildirilen adrese gönderildiğini, müvekkili şirket ile davacı arasındaki abonelik ilişkisinin tek bir abonelik sözleşmesinden değil ayrı ayrı abonelik sözleşmelerinden kaynaklandığını, manevi tazminat talebinin haksız ve fahiş olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek; davacının ... .... İcra Müdürlüğü'nün ...... E. ve ... 31.İcra Müdürlüğü'nün ....... E.sayılı dosyalarında davalıya borçları ödenmiş olması nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, fazla ödeme olmadığından istirdat talebinin ve şartları oluşmayan manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir.Ancak dosya kapsamından; ... 31.İcra Müdürlüğü'nün ... E.sayılı icra dosyasına yapılan ödemenin, 02.04.2010 günü zuhulen ödendiği gerekçesiyle paranın İİK.'nın 361. maddesi gereği istirdatına karar verildiği anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca mahkemece; ... 31.İcra Müdürlüğü'nün ....... E.sayılı dosyasında davalıya borcun ödenmiş olması nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.....2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.