MAHKEMESİ : İSTANBUL 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 04/10/2012NUMARASI : 2008/116-2012/286Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; davalının davacı şirkete olan borcunu ödemediğini, aleyhinde İstanbul 8. İcra Müdürlüğünün 2007/7958 esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ettiğini, itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu belirterek icra takibine itirazın iptaline, takibin devamına, kötüniyetli borçludan % 40 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, davaya cevap vermemiştir.Mahkemece; davanın kabulü ile; İstanbul 8. İcra Müdürlüğü'nün 2007/7958 Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin toplam 12.618,97TL üzerinden devamına, 07/05/2007 takip tarihinden itibaren 7.977,53TL asıl alacak için talebi aşmayacak şekilde avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin tüm, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.Dava, kaçak elektrik kullanımına dayalı itirazın iptali davasıdır.Somut olayda; davacı tarafından davalı ile birlikte M. D. , M. P. veM. D. aleyhine İstanbul 8. İcra Müdürlüğü'nün 2007/7958 Esas sayılı takip dosyasıyla 11/03/2005 tarihli 2.074,26 TL miktarında, 16/02/2006 tarihli 802,71 TL miktarında, 16/02/2006 tarihli 326,41 TL miktarında ve 11/03/2005 tarihli 4.774,15 TL miktarında kaçak elektrik faturaları dayanak yapılarak icra takibi başlatıldığı görülmektedir.İcra takibine konu edilen 4 adet kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan faturalar incelendiğinde; 11/03/2005 son ödeme tarihli 4.774,15 TL miktarında ve 11/03/2005 son ödeme tarihli 2.074,26 TL miktarında iki adet kaçak elektrik tahakkukun davalı İ.. I.. adına düzenlendiği, diğer iki faturanın ise diğer boçlular M. D.'e M. P. adına tahakkuk yapıldığı anlaşılmaktadır.HMK 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.HMK.nun 281.maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalının kaçak elektrik kullandığının belirtildiği, ancak kaçak elektrik kullanması nedeniyle davalının ödemesi gereken tahakkuk bedelinin hesaplamasında kaçak elektrik tespit tutanaklarının değerlendirilmediği, davalı şirket tarafından yapılan hesaplamaların aynen esas alındığı, kaçak elektrik kullanım hesabı yönünden mevzuata uygun teknik inceleme yapılmadığı, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli olmadığı gibi; Elektrik Tarifeleri Ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğine de uygun değildir. Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle dosyanın uzman bilirkişiye verilerek, davalı İ.. I.. adına düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanakları ve tahakkukları esas alınarak, davalı adına düzenlenmeyen kaçak elektrik tutanak ve tahakkuklardan sorumlu olmadığı da gözetilerek takibe konu toplam bedelin Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 622 sayılı EPDK kararı hükümlerine göre ayrıca ve denetime elverişli olarak hesaplanması için rapor alınarak, davacı kurumun talep edebileceği alacağın belirlenmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.