Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16902 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20784 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ARTVİN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 13/03/2014NUMARASI : 2012/953-2014/99Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesi ile; müvekkili adına davalı E.. V..'na zamanında ödemediği 15 adet fatura borcundan dolayı Artvin İcra Dairesinin 2012/3484 Esas sayılı dosyası ile başlattıkları icra takibine, davalının kısmen itiraz ettiğini, borçlunun yapmış olduğu itirazın kötü niyetli olduğunu iddia ederek, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı dosya kapsamındaki beyanında özetle; gelen müzekkere cevaplarındaki aleyhine olan hususları kabul etmediğini, borcun miktarını kabul etmediğini, dava konusu borca ilişkin abonelik sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olduğunu, bu sözleşmenin çok uzun seneler önce yapıldığını, sözleşmenin yapıldığı tarihte elektriğin kullanıldığı yerde oturduğunu, akşamdan akşama eve geldiğini, kendi harcadığı elektrik aylık 60-70 TL iken kendisine yansıtılanın 140-150 TL olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulüne, 7.599,96 TL asıl alacak , 2.527,09 TL gecikme cezası ( 386,23 TL gecikme cezasının KDV'si dahil) olmak üzere toplam 10.127,05 TL üzerinden takibin devamına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar." hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet ; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.Somut olayda davalı ile davacı .................AŞ arasında, dava tarihinde davaya konu tesisata ilişkin abonelik sözleşmesinin bulunduğu, bu sözleşmenin davalıya ait meskenin elektrik ihtiyacının karşılanması amacıyla yapıldığı ve davacının 4077 sayılı yasa kapsamında tüketici olduğu anlaşılmaktadır. Bu duruma göre uyuşmazlığın çözümü Tüketici Mahkemelerinin görevi içerisindedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Bu durumda mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.